Translation of "تسمح" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "تسمح" in a sentence and their turkish translations:

تسمح لهم بالحديث

ve bu hataların kaynağına inmelerini sağlayan

تسمح للميكروبات بالوصول

mikropların gelmesini ve karbonun tümünü

هل تسمح لي بالذهاب الآن؟

- Şimdi gitmeme izin verir misiniz, lütfen?
- Lütfen gitmeme izin verir misin?

هل تسمح لي بكلمة معك؟

Seninle biraz konuşabilir miyim?

لأن البيانات تسمح لك أن تتعلم

Çünkü veri, bir şey öğrenmenizi sağlar

هل تسمح تقنيتنا بذلك؟ لا لا.

teknolojimiz buna imkan veriyor mu? Hayır vermiyor.

أنها تسمح لنا باختبار هذه الإحتماليات.

bu olasılıkları test etmemize olanak sağlıyorlar

وألا تسمح لأي شيء بالخروج عن السيطرة.

Hiçbir şey sınırların dışında olmamalı.

ك.أ: لكنك تسمح لموظفيكم بتحديد مواعيد إجازتهم، و...

CA: Çalışanlarına kendi tatil zamanlarını ayarlama izni verdin

‫تسمح لها أغشية الجلد بتأمينه...‬ ‫في أعالي الأشجار.‬

Derisinin zarları sayesinde onu güvende tutabiliyor... ...ağaçların tepesinde.

هو أن تسليتنا اليوم تسمح لنا أن نكون منفصلين.

günümüzdeki eğlencenin bizi ayrıştırmasına neden olduğuna inanıyorum.

‫تسمح لنا كاميرا تصوير حراري‬ ‫بالرؤية في ظلام الليل.‬

Termal görüntüleme yapan bir kamera gece karanlığını delmemizi sağlıyor.

أراد توم استدعاء الشرطة، ولكن ماري لم تسمح له.

Tom polisi aramak istedi fakat Mary ona izin vermedi.

‫تقنية جديدة...‬ ‫تسمح لنا بكشف مخلوقات‬ ‫نادرًا ما تراها الأعين...‬

...yeni teknolojiler... ...nadiren görülen yaratıkları ve gizli dramları...

لا يمكن لأي شخص تشغيل الميكروفون والكاميرا ما لم تسمح بذلك

siz izin vermedikçe de kimse sizin mikrofonunuzu ve kameranızı açamıyor

في ساحات القتال مثل نيكوبوليس، لا تسمح الغابات الكثيفة والتضاريس المنحدرة

Nigbolu gibi yoğun ormanları ve dik yamaçları ile savaş alanlarında

كان عليك أن لا تسمح لتوم بالذهاب مع ماري إلى بوسطن.

Tom'un Mary ile Boston'a gitmesine asla izin vermemeliydin.

في الوقت الحالي ، لا تسمح تقنيتنا بذلك ، لذا يتعين علينا قبول بيانات وكالة ناسا بشكل صحيح.

şimdilik teknolojimiz buna müsade etmediği için nasa'nın verdiği verileri doğru kabul etmek zorundayız