Translation of "تحريك" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "تحريك" in a sentence and their turkish translations:

‫بالكاد أستطيع تحريك ساقي الآن.‬

Şu anda bacağımı zar zor kımıldatabiliyorum.

‫أكاد لا أستطيع تحريك ساقي الآن.‬

Şu anda bacağımı zar zor kımıldatabiliyorum.

إنّها الأكثر أهمية حيث يمكنك تحريك الإبرة.

Kayda değer bir şey yaptığınız ve en önemli olan şeyler onlar.

والتي هي تحريك ووضع الأشياء الضخمة الثقيلة،

büyük ve ağır nesneleri ayakta hareket ettiriyorum;

يمكنه تحريك المرض بسهولة للأميال القادمة حيث يمكنه الطيران

uçabildiği için kilometrelerce ilerideki bir yere kolayca hastalığı taşıyabiliyor

لأن كل ما أٌوم به هو تحريك القلم بشكل مبتذل

çünkü tek yaptığım küçümseyici şekilde kalemi topun üstünde sallamak

مالية قوية لخزينة الدولة مع صناديق سيادية قادرة على تحريك

yalnızca yaklaşık yüzde otuzunu aktarıyor ve tüm bunlar, kamu parasını

ضرب الكرة بعيدًا يعني أن لاعبي الغولف يمكنهم تحريك الكرة فوق العقبات المصممة لجعل اللعبة صعبة.

Topa çok fazla vurmak, golfçülerin oyunu zorlaştırmak için tasarlanmış engellerin üzerinden topu uçurabileceği anlamına gelir.