Translation of "باستثناء" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "باستثناء" in a sentence and their turkish translations:

باستثناء العصبونات،

Tek fark şu ki, nöronlarda

أتى الجميع باستثناء توم.

Tom hariç herkes geldi.

باستثناء الحقيقة التي يظهرها العلم

davranış üzerinde çok sınırlı etkisi olduğu gerçeği dışında

لأول مرة باستثناء لم أدع اليأس يغمرني

Ancak, ilk kez, bu beni umutsuzlukla doldurmadı.

باستثناء Vöggr ، الذي تم جره من كومة من الجثث.

Bir yığın cesetten sürüklenen Vöggr hariç.

لا أحد يريد أن يلعب مع تانغو باستثناء صبي صغير.

Küçük çocuk hariç hiç kimse Tango ile oyun oynamak istemedi.

باستثناء أنّ الأكثرية العظمى من الفنانين لا يعلمون بشأن هذه الفرص.

ancak sanatçıların büyük çoğunluğu bundan habersiz.

في نهاية الحرب ، سيطرت إسرائيل على كل شيء من أراضي باستثناء غزة ، والتي مصر

Savaşın sonunda, İsrail her şeyi kontrol etti Gazze dışında toprakları, hangi Mısır