Examples of using "أدع" in a sentence and their turkish translations:
- Tom'un gitmesine izin vermiyorum.
- Tom'un gitmesine izin vermeyeceğim.
içimdeki tüm cesareti topladım.
Ancak, ilk kez, bu beni umutsuzlukla doldurmadı.
Bunun tekrar olmasına izin veremem.