Examples of using "سألت" in a sentence and their turkish translations:
Sadece "günlük hayatımda
Tom'a ne zaman sordun?
O çok iyi bir soru sordu.
Senin hakkında etrafa sordum.
Emily bir soru sordu.
Sorduğunu onlara söyleyeceğim.
Bunu niye anlatıyor diye soracak olursanız
Tom'a birkaç soru sordum.
♪ Yağmur başladı hâlimi sorarken ♪
Mağaza sahibi "Fakat onun biraz büyük olduğunu düşünmüyor musun?" diye sordu.
Şaşırmış bir şekilde "Nasıl olur da cebinin içine çantayı sığdırdın?!" diye sordu kadın.
Diğer hemşirelere sordum ama onu bulamadılar.
Bu cinsiyetin acemisi olduğumdan arkadaşım Jen'e
Diğer resim için şunu sordum: "Hangi resim daha huzur verici?"
söylenenlere göre 39 yıllık karısı doktorlara şunu sordu:
İlk resim için, "Hangisi daha iştah kabartıcı?" diye sordum.
Tom Mary'ye onun İngilizce ders kitabını ödünç alıp alamayacağını sordu.