Translation of "سألت" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "سألت" in a sentence and their turkish translations:

وببساطة سألت:

Sadece "günlük hayatımda

متى سألت توم؟

Tom'a ne zaman sordun?

سألت سؤالاً مهماً.

O çok iyi bir soru sordu.

لقد سألت عنك.

Senin hakkında etrafa sordum.

سألت إيميلي سؤالاً.

Emily bir soru sordu.

سأخبرها بأنك سألت.

Sorduğunu onlara söyleyeceğim.

إذا سألت لماذا هذا القول

Bunu niye anlatıyor diye soracak olursanız

أنا سألت توم بعض الأسئلة.

Tom'a birkaç soru sordum.

♪ عندما سألت بدأت الأمطار ♪

♪ Yağmur başladı hâlimi sorarken ♪

سألت صاحبة المحل: "ولكن، ألا تظنها كبيرة قليلًا؟".

Mağaza sahibi "Fakat onun biraz büyük olduğunu düşünmüyor musun?" diye sordu.

سألت المرأة مصعوقةً: "كيف أدخلت حقيبةً في جيبك؟!".

Şaşırmış bir şekilde "Nasıl olur da cebinin içine çantayı sığdırdın?!" diye sordu kadın.

سألت الممرّضات الأخريات، لكنّهن لم يتمكّنّ من إيجادها.

Diğer hemşirelere sordum ama onu bulamadılar.

بما أنني جديدة على هذا الجنس، سألت صديقتي جين.

Bu cinsiyetin acemisi olduğumdan arkadaşım Jen'e

وفي زوج اللوحات الثاني، سألت: "أي لوحة تبعث على الهدوء أكثر؟"

Diğer resim için şunu sordum: "Hangi resim daha huzur verici?"

يحكى أن زوجته البالغة من العمر 39 سنة سألت الأطباء قائلة:

söylenenlere göre 39 yıllık karısı doktorlara şunu sordu:

في الزوج الأول من الصور، سألت: "أي واحدة تبدو فاتحة للشهية أكثر؟"

İlk resim için, "Hangisi daha iştah kabartıcı?" diye sordum.

سألت توم ماري في ما إذا كان يمكنه استعارة كتاب دراستها الانجليزي.

Tom Mary'ye onun İngilizce ders kitabını ödünç alıp alamayacağını sordu.