Translation of "جهة" in Turkish

0.014 sec.

Examples of using "جهة" in a sentence and their turkish translations:

من جهة أعجبني إنغولف.

Bir yandan Ingolf'u gerçekten sevmiştim.

‫إذن بأي جهة يقع الغرب؟‬

Peki batı ne tarafta?

من جهة ، البيانات التي فرضناها

bir tarafta nasanın bize dayattığı veriler

سيتم عزل جهة الاتصال للجميع

Temasta bulunduğu herkeste karantina altına alınacak

‫أم هناك؟ يساراً، جهة الوادي الضيق؟‬

Yoksa bu yönde mi? Solda, kanyon yarığının olduğu yönde mi?

ومن جهة أخرى، عرفت عينة المرضى الشاهدة

Diğer yandan kontrol grubu hastaları

لديك المؤسسات والأشخاص الذين يملكون المال من جهة

Bir yandan elinde para olan kurum ve insanlar var.

‫إنها ناجحة‬ ‫ من جهة ما يسمي بالتبريد التبخري.‬

İşe yarıyor, buna "buharlaşma serinlemesi" deniyor.

ومن جهة أخرى، لديك الفنانون الذين يبحثون عن التمويل،

Diğer yandan finansman arayan sanatçılar

‫من حيث تم إسقاطي،‬ ‫أعرف أن المدنية إلى جهة الشرق،‬

Bırakıldığımız yere göre medeniyetin doğuda olduğunu biliyorum.

‫ولكن هذا سيأخذني إما جهة اليمين أو اليسار‬ ‫بعيداً عن المسار.‬

Ama bu beni rotamdan sağa ya da sola saptıracaktır.

‫ولكن الصعب هنا هو محاولة تحديد‬ ‫جهة الشمال والشرق والجنوب والغرب.‬

Ama burada kuzeyi, güneyi, doğuyu ve batıyı belirlemek zor.

‫جهة الوادي الضيق.‬ ‫قرار ذكي. سنمضي في هذا الطريق. هيا بنا.‬

olduğunu düşünüyorsunuz. Akıllıca. Pekâlâ, o tarafa gideceğiz. Hadi.

‫ولكنني أعتقد أن الحطام ‬ ‫ما زال على مسافة 5 كم تقريباً جهة الشرق.‬

ama sanırım enkaz dört buçuk kilometre doğuda kalıyor.