Translation of "المقابل" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "المقابل" in a sentence and their turkish translations:

وفي المقابل نبقى صامتين.

ve sessiz kalıyoruz.

في المقابل ، قدمت الزينة

Onun aksine yapılan süslemeler

ستصيح باتجاه الطرف المقابل.

karşı tarafa doğru bağıracaksın.

في المقابل اختار الغرب النوم

Bunun yerine Batı uyumayı seçti.

والمطالبة بالأقل في المقابل نيابة عنا.

ve karşılığında bizim adımıza gittikçe daha azını istiyor.

ترتبط كل تلك الأشياء في المقابل بتجارب حسية،

Sonuç olarak duyusal deneyimler ile ilişkililer;

في المقابل، اسئل عن ما يمكنك فعله لغيرك.

Bunun yerine diğer insanlar için ne yapabileceğimize bakmalıyız.

والحلول تخلق مشاكل جديدة والتي يجب حلها في المقابل.

ve çözümler de sırası geldiğinde çözümlenecek yeni sorunlar doğurur.

تتم مصادرة ممتلكاتهم وإعطاءها للفلاحين الذين ، في المقابل ، سيتم تدريبهم

Mülklerine el koyar ve oraları hasat sonrasında orduya hizmet

في المقابل فإن المراقبة بغرض التحقيق لا تحمي خصوصيتنا ولا تمنحنا الأمان.

Dragnet gözetimi ise ikisini de korumuyor.

في المقابل، فكروا في شخص يعيش على بعد ثلاثة مباني من قاعة الحفلات.

Tersini, konser salonunun üç blok ötesinde yaşayan bir insanı düşünün.

إذن ، ما هي ، لا تعطينا Google المعلومات الأكثر دقة ، فقط المعلومات التي تتلقى الأموال في المقابل

Demek ki neymiş,Google bize en doğru bilgiyi değil,sadece karşılığında para aldığı bilgiyi