Examples of using "المقابل" in a sentence and their turkish translations:
ve sessiz kalıyoruz.
Onun aksine yapılan süslemeler
karşı tarafa doğru bağıracaksın.
Bunun yerine Batı uyumayı seçti.
ve karşılığında bizim adımıza gittikçe daha azını istiyor.
Sonuç olarak duyusal deneyimler ile ilişkililer;
Bunun yerine diğer insanlar için ne yapabileceğimize bakmalıyız.
ve çözümler de sırası geldiğinde çözümlenecek yeni sorunlar doğurur.
Mülklerine el koyar ve oraları hasat sonrasında orduya hizmet
Dragnet gözetimi ise ikisini de korumuyor.
Tersini, konser salonunun üç blok ötesinde yaşayan bir insanı düşünün.
Demek ki neymiş,Google bize en doğru bilgiyi değil,sadece karşılığında para aldığı bilgiyi