Examples of using "يتغير" in a sentence and their turkish translations:
Revaçta olanlar değişiyor.
daha şimdiden baştan tanımlanıyor.
ne değişiyor?
İklimimiz değişiyor.
İklim değişiyor.
Dünya değişiyor.
hiçbir şey değişmeyecek.
yine değişiyor
aslında hiçbir şey değişmemiş.
düzen hiç mi değişmeyecek
sürekli değişiyor. Çünkü akışkan
Dünya her dakika değişiyor.
Dünya daha da iyiye gidebilir
Bütün dağ sonbaharda renk değiştirir.
beyin aktivitesi değişiyor ve normale dönüyor.
Kayalık havuzunun oyuncuları her gelgitte değişir.
güney manyetik alanı her 11 yılda 1 yer değiştiriyor
İnsanlar dünyanın değiştiğini anlamalılar.
bir yere gittiği yok.
En ikonik bazı yaratıklar hakkında bildiklerimiz şimdiden baştan tanımlanıyor.
yılda 15 km değişiyordu bu manyetik kutup
"İklim Değişikliği" mi yoksa "Küresel Isınma" mı demem gerekir?
Ama bazı hayvanlar için değişime ayak uydurmak zor.
Berthier'in sisteminin genel yapısı, önümüzdeki 18 yıl içinde çok az değişti
Değişim değişmeyen tek şeydir.