Translation of "الخوف" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "الخوف" in a sentence and their turkish translations:

الخوف ،

korku,

وانتابني الخوف.

Adrenalin gitmişti.

الخوف من الانتكاس،

tekrar kötüleşme korkusu,

لأتخلى عن الخوف.

ve korkuyu bırakmamı sağladı.

عليك عدم الخوف.

Öyle korkmana gerek yok.

سببه الأكبر هو الخوف من الإحراج، ودون التغلب على الخوف،

en büyük sebebi rezil olma korkun ve bir korkunun üzerine

بدون الخوف، سنفعل حماقات.

Korku olmazsa aptalca şeyler yaparız.

فالشجاعة هي مواجهة الخوف.

korkuya doğru yürümenin olduğunu gösterdi.

جبان لا يعرف الخوف

korkusuz korkak

ودون مواجهة هذا الخوف،

gitmeden, o korku ile yüzleşmeden

ليس سبب من الخوف.

Korkmak için hiçbir sebep yok.

اصفرَّ وجهه من الخوف.

Korkudan beti benzi attı.

عندما تثير الخوف في الحيوانات،

bir hayvana korku aşıladığınız zaman,

وتشمل التوازن بين الخوف والشجاعة.

korku ve cesaret arasındaki denge bunun bir parçası.

أو أنها الخوف من المجهول؟

Yoksa bilinmeyenden korku mu?

‫تلاشى ذلك الخوف بقدر كبير.‬

bir an geldi.

لقد فقدت عقلها من الخوف.

Korkudan aklımı kaybettim.

كي لا أدع الخوف يسيطر علي.

içimdeki tüm cesareti topladım.

ولكن بعد أن يذهب الخوف الأول،

Ancak ilk korku geçtiğinde,

‫وذلك حين تركت الوكر وأصابها الخوف.‬

İşte o zaman yuvasını terk etti ve çok korktu.

وأردف: خطوةً بخطوة سنهزم هذا الخوف.

adım adım yıkacağız bu korkunu.''dedi

هو لا يعرف ما معنى الخوف.

O, korku nedir bilmez.

كان الخوف يسود السكان، لكن القائد أمر

Yerliler çok korkmuştu, ancak komutan

ثم تبدّل بسرعة إحساسي بالحيرة إلي الخوف

Kafa karışıklığım hızlıca korkuya dönüştü,

قضيت الليلة وأنا يجتاحني الخوف في غرفة الطوارئ،

Geceyi korkudan mahvolmuş halde acilde geçirdim,

أو أي من المشاعر التي تخلق بداخلك الخوف.

korku yaratan herhangi bir şey hissederseniz

هزيمت تريبيا ألقت الخوف في صفوف القيادة الرومانية

Trebia'da ki yenilgi Roma'nın kalbine korku salmıştı.

وتشمل الخوف والانبطاح للاحتماء في الحروب على سبيل المثال...

örneğin, savaş alanındaki korku hissi ve korunmak için eğilmek -

ما علمني إياه هو أن الشجاعة ليست في انعدام الخوف،

Bana cesaretin korkunun olmayışı değil,

أن نصيحتهم لم تكن وليدة الحكمة بل كانت وليدة الخوف...

ve tavsiyelerinin faydasız olduğunu söylediler. onlar sadece bunun korku getirdiğini vurguladılar!

المجتمع المصري لكن يتبقى الخوف الاكبر ان يفتح الزواج المؤقت

davaların yüzde on sekizine tekabül ediyordu . Bir kedi

كنت قد عبرت Hyphasis أيضا إذا لم تكن قد خفت في الخوف ...

Eğer korkuya kapılmasaydınız, Hipofizi de geçirdim.

- الخوفُ أكثر ضرراً من أشد السيوف.
- الخوف أكثر ضرراً من أحد السيوف.

Korku keskin kılıçlardan daha zararlıdır.

لم يكن ناي مجرد تكتيكي فطري ، ومن الواضح أنه محصن ضد الخوف أو التعب ...

Ney sadece içgüdüsel bir taktikçi değildi ve görünüşe göre korku ya da yorgunluğa karşı bağışıktı…

من التعبير عن الخوف في أي وقت - قال أحدهم على سبيل المثال إنه لن يركع على ركبتيه لقطع

etmelerini yasaklayan kendi kodlarına sahip olan Jomsvikingler - örneğin bir tanesi başlarının kesilmesi için diz çökmeyeceğini söyledi, ayağa kalkmakta ve önden başlarının kesilmesinde