Translation of "الخطوط" in Turkish

0.011 sec.

Examples of using "الخطوط" in a sentence and their turkish translations:

‫فتضيء الخطوط المغناطيسية المحيطة بالقطبين.‬

Kutupların etrafını saran manyetik hatları aydınlatırlar.

الخطوط الأساسية في حياة مصطفى كمال أتاتورك.

Mustafa Kemal Atatürk’ün hayatının genel hatları bu şekilde.

تمثل الخطوط الحمراء على الخريطة السكة الحديدية.

Haritadaki kırmızı hat bir demiryolunu temsil ediyor.

إلا أنه , وبعيداً حتى عن خبراء الخطوط المحترفين

dışarıdaki profesyonel el yazısı uzmanlarının

‫وبينما أرسم كل هذه الخطوط،‬ ‫تُطرح كل هذه القصص.‬

Ve bu çizgileri çizerken, tüm bu hikâyeler ortaya çıkıyor.

وعندما تُرسم الخطوط بالتساوي ، يكون يسوع في منتصف الصورة مباشرة.

Ve eşit şekilde çizgiler çekildiğinde İsa resmin tam ortasında

في معركة جينا ، تجاهل ناي أوامره واتهم الخطوط البروسية مباشرة ،

Jena Muharebesi'nde Ney, emirlerini dikkate almadı ve Prusya hatlarında doğruca saldırıya uğradı

على الجبهة الغربية، وإطلاق الفرنسيين لهم أول هجوم كبير ضد الخطوط الألمانية:

Batı Sınırında Fransızlar Almanlara karşı ilk büyük saldırıyı başlatır

قاد سولت سلسلة من الغارات الجريئة على الخطوط النمساوية ، حتى أصيب في ركبته

Soult, dizinden vurulup yakalanana kadar Avusturya hatlarına bir dizi cesur baskın düzenledi