Translation of "الحمراء" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "الحمراء" in a sentence and their turkish translations:

هي المنطقة الحمراء

İşte o kırmızı daire.

أحب الورود الحمراء.

Ben kırmızı gülleri severim.

أحب اللحوم الحمراء.

Kırmızı etten hoşlanırım.

أترون هذه النقاط الحمراء

Şu kırmızı noktaları görüyor musunuz?

- أحب الورد الأحمر.
- أحب الورود الحمراء.

Ben kırmızı gülleri severim.

هل أكل اللحوم الحمراء غير صحي؟

Kırmızı et yemek sağlıksız mıdır?

تمثل الخطوط الحمراء على الخريطة السكة الحديدية.

Haritadaki kırmızı hat bir demiryolunu temsil ediyor.

هناك الكثير من الورود الحمراء في الحديقة.

Bahçede birçok kırmızı çiçek var.

الدائرة الحمراء في الحقيقة هي جزء مهم في الدماغ

Şu kırmızı daire beynin önemli bir bölgesi,

كم سعر هذه السراويل السوداء و هذه الأقمصة الحمراء؟

Bu siyah pantolonlar ve bu kırmızı gömlekler ne kadar?

وبسبب أن الدم يمتص الضوء الأحمر وضوء الأشعة تحت الحمراء.

Çünkü kan kırmızı ışık ve kızılötesini absorbe ediyor.

‫تكشف الأشعة تحت الحمراء،‬ ‫التي لا تراها القردة، أماكنها المرتفعة.‬

Maymunların algılamadığı kızılötesi ışık tünedikleri yerleri ortaya çıkarıyor.

‫تحتاج كاميراتنا إلى ضوء‬ ‫بالأشعة تحت الحمراء لاستيضاح ما يجري.‬

...kameralarımızın olup biteni görmesi için kızılötesi ışık gerekiyor.