Examples of using "الحادة " in a sentence and their turkish translations:
Ağır kokudan mı?
ve bu sivri dallar ona saplanacak.
Jilet gibi keskin kenarları sizi testere gibi keser.
Aşırı kıskançlık beraberinde sahip olma isteği ve güvensizlik getirir.
Umarım halat sivri köşelerde sorun çıkarmaz.
Ama sorun şu ki bu keskin kayalar halatı bir bıçak gibi kesebilir.
Korumak istediğim sivri kısım da burası. Pekâlâ.
Ancak, şövalyeler kısa süre sonra keskin, topraklanmış kazıklarla karşılaştı.
Aşırı dikkatli olmalıyız, çünkü sivri ve paslı olan çok fazla metal bulunuyor.
Bu tür inişlerde halatı sivri kayalıklardan koruyacak bir şey yapmak istersiniz.