Translation of "الجليد" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "الجليد" in a sentence and their turkish translations:

الجليد صلب

Buz katıdır.

‫وأن نخترق هذا الجليد.‬

Kıralım şu buzu.

‫ومعزول جيداً‬ ‫بواسطة الجليد.‬

ve kar sayesinde güzelce yalıtıldım.

سيختفي ثلثان من الجليد.

buzullarımızın üçte ikisi yok olabilir.

والذي يضر بصحة الجليد.

ve buzullarımızın sağlığına zarar verir.

ولكن عندما يذوب الجليد،

Ama buzullar eridiğinde,

سقطوا من خلال الجليد.

buzun içine düştüğünde.

ثلث الجليد بجبال الهندوكوش بالهيمالايا

Hindukuş Himalaya dağlarındaki buzun üçte birinin

الجليد سوف يذوب بشكل أسرع.

buzullar çok daha hızlı eriyecek.

طبقة من الجليد غًطى الشارع.

Taze bir kar tabakası caddeyi kapladı.

‫هذا الجليد أعمق كثيراً مما تصورت!‬

Kar sandığımdan çok daha derin!

‫إذن هذه تبعدني عن الجليد البارد‬

Bu buzla temasıma engel oluyor

خذ ذاك الجليد على سبيل المثال.

Örneğin, şu buzulu ele alalım.

حسناً، تحت الجليد يوجد الصخر الصلب

Buzun altında ana kayalar olur.

يبدأ الجليد على سطحه الخارجي بالذوبان

dış yüzeyindeki buzul erimeye başlıyor

يتحول الجليد إلى ماء عندما يذوب.

Buz eridiğinde tekrar suya dönüşür.

فهناك الكثير من الجليد في هذه المنطقة.

Bölgede çokca buz var.

الان هذه البحيرات تتكون عند ذوبان الجليد.

yani buzulların erimesinden oluşan bu göller,

هو أن الجليد يعتبر شفافاً تماماً للرادار

buzun radarda tamamen transparan olması.

يمران مباشرةً عبر الجليد دون التفاعل معه.

hiçbir etkileşime geçmeden buzun içinden geçerler.

وتيرة ذوبان الجليد بالقطب الشمالي والقارة القطبية

hızlandırıyor . Sonuç olarak, denizlerin ve okyanusların seviyesi,

‫إنه يشد مقابل كل هذا‬ ‫الجليد والثلج وسيحملني.‬

Kara ve buza karşı çekiyor ve bu da beni tutacaktır.

‫أتعرفون عندما يخشنون الطرق فوق الجليد؟‬ ‫يستخدمون الرمال.‬

Buza karşı yollara müdahale ederler ya? Kum kullanırlar.

لقد أبحرنا الطريق بأكمله إلى جرف الجليد القطبي.

Ta kutup buzuluna kadar yelkenle gittik.

فكر في الجليد في القطب الشمالي، والدببة القطبية--

Arktik buzulları, kutup ayıları...

كمية الجليد التي فقدتها غرينلاند منذ عام 2002

2002 yılından bu yana Grönland'ın kaybettiği buz miktarı

الخالية من الاكسجين. كما يتسبب ذوبان الجليد السرمدي باطلاق

. Ayrıca, permafrostun erimesi büyük miktarlarda metan açığa çıkarır. Metan,

كانت هناك طبقة رقيقة من الجليد على سطح البحيرة.

Gölün üzerinde ince bir buz tabakası vardı.

‫يمكنني رسمها في الجليد،‬ ‫بحيث تكون مرئية لمروحية في الجو.‬

Yukarıdaki helikopterin görebileceği şekilde kara yazabilirim.

هي عن طريق شق جليدي أو صدع (شق) في الجليد

buz yarığı veya buzda bir çatlak olabilir.

في حالتنا، ما هي المعادلات التي تصف كيفية تكسر الجليد؟

Peki bizim için buzun nasıl çatladığına ilişkin denklemler neler?

لكن المنحدرات في الطريق كانت أكثر انحدارًا ويغطيها الجليد بشكل كبير

Ancak aşağı inen yol çok dik ve buzlar ile kaplıydı.

اطلس لم يستطع ان يكون متفائلاً. عندما اكد ان مياه الجليد ستتدفق

Atlas iyimser olamazdı. Buzlu suyun denizlere ve okyanuslara