Examples of using "التقى" in a sentence and their turkish translations:
Sami Leyla'yla 1996'da tanıştı.
İşte o anda, yeni elemanla tanışmış.
Baba ve oğul uzun bir ayrılıktan sonra buluştu.
Tom, Mary'yle otel lobisinde buluştu.
Avrupa'da ilk bizim gibi karşıladı bu durumu.
İki kumandan ilk kez olarak kuzay Apulia'da karşılaştılar, 10 km uzaklıkta kamplarını kurdular.