Translation of "بليلى" in Turkish

0.022 sec.

Examples of using "بليلى" in a sentence and their turkish translations:

سامي مغرم بليلى.

Sami, Leyla'ya derinden aşık.

اتّصل سامي بليلى.

Sami, Leyla'ya telefon etti.

- كانت لفاضل ثقة كاملة بليلى.
- كان فاضل يثق بليلى بشكل كامل.

Fadıl, Leyla'ya tamamen güveniyordu.

لم يتّصل سامي بليلى مجدّدا.

Sami, Leyla'yı tekrar aramadı.

رحّب سامي بليلى في منزله.

Sami, Leyla'yı evine kabul etti.

استعمل فاضل رقما آخر لاتّصال بليلى.

Fadıl, Leyla'yı aramak için başka bir numara kullandı.

لم يتمكّن فاضل من الاتّصال بليلى.

Fadıl, Leyla'ya ulaşamadı.

اتّصل فاضل بليلى على هاتفها الخلوي.

Fadıl, Leyla'nın hücresini aradı.

- أُعجب سامي بليلى.
- أحبّ سامي ليلى.

Sami, Leyla'dan hoşlanıyordu.

أمر القاضى فاضل بعدم الاتّصال أبدا بليلى.

Fadıl'a hakim tarafından Leyla ile hiçbir zaman temas kurmaması emredildi.

- كان سامي يثق بليلى.
- وثقت ليلى بسامي.

Leyla, Sami'ye güveniyordu.

لا أحد يناديها بليلى. الجميع يناديها "ماما."

Kimse ona Leyla demez. Herkes ona "anne" der.

اتّصل سامي بليلى، طالبا منها أن تأتي و تصطحبه.

Sami gelip alması için Leyla'yı aradı.

- التقى سامي بليلى عام ١٩٩٦.
- التقى سامي ليلاه عام ١٩٩٦.

Sami Leyla'yla 1996'da tanıştı.