Examples of using "استقرار" in a sentence and their turkish translations:
Gezegeni stabilize etmek konusunda ciddi bir yaklaşım sunmalıyız.
Ancak uzun süreli iklim dengesi tuhaf,
ortaya çıkmıştır. Son iki yıl, iki yüz elli bin davaya veya toplam
Ciddi kayıplar almalarına rağmen Memlük komutanı hattını sağlam tutmayı başardı