Examples of using "أعلى" in a sentence and their turkish translations:
Daha sesli.
Kasıklar.
Ulaşılabilecek en üst seviye
Üst katta bekleyeceğim.
bu yüzden, daha yüksek bir kronik nüksetme riskine sahip oluyor
birbiri ardına birçok hızlı hareket yapacağım.
ya da ağaçta kamp kuracağız.
ya da ağaçta kamp kuracağız.
Kanyonun üstüne indik.
güvenliği en üst düzeyde
ya da ağaçta kamp kuracağız.
ya da ağaçta kamp kuracağız.
tabi birde girişinin merdivenin en üst basamağında olması
Mümkün olan en yüksek askeri otoriteyi
Lütfen daha yüksek sesle konuşun.
ya da ağaçta kamp kuracağız. Karar sizin.
aslında onlardan biraz daha fazlasını hak ediyorlardır.
Shard of Glass binasının üstündeyiz.
Tarihin en hızlı nesil tükenme hızını yaşıyoruz
ve en yüksek puanı alan kişinin sınıf başkanı olacağını söyledi.
Bu yüksek tansiyona, ileri seviyede depresyona neden olabilir.
Adamın elimi tuttum, kafamın üstü uçtu gitti,
hep en yüksek notları alan biri gibi görünüyordu.
tıpkı düzeneğin üst kısmında tek sıra hâlinde ortaya çıkışları gibi.
Üst sağ yirmilik dişim ağrıyor.
Fuji Dağı Japonya’da en yüksek dağdır.
Hadi en baştan başlayalım, para ve servetle ilgili hisleriniz.
Ayrıca bunamanın da ileri seviyesiyle ilişkilidir.
Dünya'nın başka yerinde bu kadar yoğun pars nüfusu yok.
o zaman ikramiye alma ihtimali düşer,
kibar feyzo filmi artık işin zirvesiydi
Kullandıkları kol saatindeki özellikler daha yüksek
Daha yüksek sesle lütfen, iyi duyamıyorum.
Kendimi uyuşturucu satıcıları ve çete üyelerini üstün görürken bulmuştum.
yukarıdan aşağıya bir model.
bilgisayar teknolojisini bizim tecrübelerimizle uyumlu bir şekilde
Hayır, senelerdir kıdemli birini işe almadık.
orangutanlar gibi yaparız. Ağaçta kamp kurarız
Buraya kuracağım, hazırlayacağım ve tepeden aşağı koşacağım.
Yani burada bir tür dalga etkisi var.
Amerika Birleşik Devletleri'nde bu yıl en çok satılan 10 ilaç,
Bu herhangi bir içerik üreticisinin yatırdığından çok daha fazla değil mi?
Mümkün olan en yüksek askeri otoriteyi temsil eder - bir mareşalin sopasıyla
Daha yüksek sesle konuşun lütfen.
kötü bir ruh sağlığına sahip olma riskimiz çok daha yüksek olur.
Ama orası mağaranın içine göre en azından 20 derece daha sıcaktır.
Ama orası mağaranın içine göre en azından 20 derece daha sıcaktır.
Madenciler bu eski zincirleri dağlarda taş taşımak için kullanıyorlardı.
ama aynı zamanda bu yitim bölgelerinden birinin üstüne oturuyor.
Şirketler yalnızca kârı en maksimize etmek ve hissedarları zengin etmek için var.
Sınıftaki en yüksek notlardan birini aldım.
Bunun yerine eski konsül Marcus Minucius Rufus'u kendisine verdiler.
en başta yapabileceğiniz en iyi şey kuşbakışı bir görüşe sahip olmaktır.
Dış dünyayla olan tek bağ çok yüksekte olan küçük bir pencere.
Tuna nehrinin ağzında demir atmış səlib donanması ilə əlaqəni möhkəmləndirdilər, onlara artıq yuxarı doğru hərəkət edə biləcəklərini söylədilər.
taşlar kaydırılarak tepeye kadar çıkarılıyordu inşaat bittikten sonra ise en dış sarmal kısım yıkılarak bugün ki halini alıyor
Ama bu yumuşakçalardan bazıları, delici tam olarak kabuğun tepesinde, abdüktör kasın üstünde olursa gevşiyor.