Translation of "Yerken" in Spanish

Yemek yerken konuşma.

No hables mientras estás comiendo.

Yemek yerken okumamalısın.

No debes leer mientras comes.

Yemek yerken kitap okurum.

Yo leo un libro mientras como.

Yemek yerken işten bahsetme.

No hables de negocios mientras estamos comiendo.

Yemek yerken genellikle okurum.

Yo usualmente leo mientras como.

Çorba yerken ses yapma.

No hagas ruido cuando comes sopa.

- Biz yemek yerken sessiz ol.
- Biz yemek yerken sessiz olun.

Cállate mientras comemos.

Biz yemek yerken sessiz ol.

Cállate mientras comemos.

Öğle yemeği yerken, telefon çaldı.

Mientras almorzaba, sonó el teléfono.

Konjac yerken asla kilo almazsın.

Comiendo konjac nunca subirás de peso.

Yemek yerken bir kitap okurum.

Leí un libro mientras comía.

Yemek yerken konuşmaya devam etti.

- Ella siguió hablando en lo que comía.
- Ella seguía hablando mientras comía.

Bazı insanlar yemek yerken konuşur.

Algunos hablan mientras comen.

Blackie yemek yerken çok ses çıkarıyor.

Blackie hace mucho ruido mientras come.

Yerken cep telefonunu meşgul etme, lütfen.

No ocupes tu celular mientras comes, por favor.

Lütfen yemek yerken cep telefonuna bakma.

Por favor, no mires tu celular mientras estamos comiendo.

Ben öğle yemeği yerken telefon çaldı.

El teléfono sonó cuando estaba almorzando.

Kendimi elmalı turta yerken hayal ettim.

Soñé que me comía una torta de manzana.

Ömer mısır yerken Ali ata bakıyordu.

Mientras Omer comía maíz, Alí miraba al caballo.

Lezzetli şeyler yerken olduğu gibi, haz aramak

Porque buscamos placer, queremos comida sabrosa,

O gizlice bir parça kek yerken görüldü.

Lo vieron comerse un trozo de torta en secreto.

Yemek yerken en büyük tabak daima masadadır.

Al comer, el plato más grande es siempre la mesa.

Yemeğimizi yerken, o gün ne yaptığımızdan bahsettik.

Mientras merendábamos, conversamos acerca de lo que habíamos hecho aquel día.

Tom elmaya benzer bir şey yerken bankta oturuyordu.

Tom estaba sentado en un banco comiendo algo que parecía una manzana.

Kadınlar bir erkekle yemek yerken daha hafif yemekler yerler.

Las mujeres suelen comer menos cuando comen con un hombre.

Restoran oldukça boştu, bu yüzden yemek yerken huzur içinde okudum.

El restaurante estaba bien vacío, así que pude leer en paz mientras comía.

Şu çift güzel lokantalarda yemek yerken oldukça az para harcar.

Aquella pareja gasta una buena suma de dinero comiendo en buenos restaurantes.

- Ağzın doluyken konuşma.
- Yemek yerken konuşma.
- Ağzında yemek varken konuşma.
- Dolu ağızla konuşma.

No hables con la boca llena.