Translation of "Teknoloji" in Spanish

0.024 sec.

Examples of using "Teknoloji" in a sentence and their spanish translations:

teknoloji, eğlence

tecnología, entretenimiento

teknoloji ilerledikçe,

conforme avance nuestra tecnología,

Eski teknoloji kullanıyorlar

tecnología obsoleta

Adamlar teknoloji milyarderleriydi.

Eran multimillonarios tecnológicos.

Dijital teknoloji sayesinde,

A través de la tecnología digital,

Teknoloji çağında yaşıyoruz.

Vivimos en la era de la tecnología.

Teknoloji hakkında tutkuluyum.

Me apasiona la tecnología.

Ben teknoloji için minettarım.

Estoy agradecido por la tecnología.

Teknoloji sorunların çoğunu çözdü.

La tecnología resolvió muchos de los problemas.

Onlar zannediyor ki teknoloji var. Teknoloji her şey değildi ki

piensan que hay tecnología. La tecnología no lo era todo

Ve yalnızca teknoloji ile çözümlenmeyecek.

y no se resolverá solo con soluciones tecnológicas.

Ve teknoloji her zaman çalışmaz.

y la tecnología no siempre funciona.

Bu 3. jenerasyon bir teknoloji.

Esta es una tecnología de tercera generación.

Sorun insanlar, çözüm ise teknoloji.

Los humanos son el problema y la tecnología es la solución.

Onlara dijital teknoloji dersi veriyor,

que les enseña acerca de tecnología digital

Amerikan teknoloji endüstrisinin bir ürünüyüm.

como consumidor y como líder corporativo.

''Bu teknoloji kızımın yüzünü güldürdü.''

"Esta tecnología dio a mi hija su sonrisa".

Böyle güzel bir teknoloji varken

con una tecnología tan hermosa

Bu savaşı teknoloji üzerinden yapıyorlardı

Estaban haciendo esta guerra contra la tecnología.

Dünya'nın en büyük teknoloji şirketi

La compañía de tecnología más grande del mundo.

Teknoloji sektöründe hızlı çözümler istiyoruz.

En la industria tecnológica queremos soluciones rápidas.

Neden teknoloji benden nefret ediyor?

- ¿Por qué la tecnología me odia?
- ¿Por qué me odia la tecnología?

Peki bu teknoloji bizi nereye götürüyor?

¿Cuál es el futuro de esta tecnología?

Tabii ki teknoloji, temas takibi yoluyla

Y claro, la tecnología ofrece esa tentadora promesa

Bence bu heyecan verici bir teknoloji

Es una tecnología nueva emocionante

Bizi artırılmış gerçekliğin içine daldıran teknoloji

Tecnología que nos sumerge en realidades aumentadas

Fakat ben ''insancıl teknoloji'' ifadesini duyunca

Pero cuando escucho la expresión "tecnología humana",

Bugün teknoloji daha fazlasını da yapabilir.

la tecnología puede hacer mucho más.

Yeni teknoloji sayesinde... ...karanlığın içine bakabiliyoruz.

Usando tecnología nueva, podemos ver en la oscuridad.

çünkü teknoloji hakkında birçok konuşma var,

porque se está hablando sobre la tecnología,

Dünyanın en büyük teknoloji şirketi yahu

compañía de tecnología más grande del mundo yahu

Modern teknoloji bize çok şey verir.

La tecnología moderna nos da muchas cosas.

Biz gerçekten teknoloji harikası ekipman kullanıyoruz.

Utilizamos aparatos muy de vanguardia.

Bu yüzden teknoloji hızla ilerlemeye devam ederken

Y, a medida que la tecnología sigue acelerando,

Yepyeni ve teknoloji bakımından yenilenmiş yeşil binalar;

edificios ecológicos, tanto nuevos como reacondicionados;

Teknoloji yayınları bir tsunaminin geldiğini söyledi bize.

Las revistas de tecnología nos dijeron que se avecinaba un tsunami.

Aralarından en kötüsü ise insancıl teknoloji hareketi.

Y lo peor de todo es realmente el movimiento tecnológico humano.

Bizimkinden daha gelişmiş bir teknoloji geliştirmiş olsunlar,

que ha desarrollado un nivel de tecnología más avanzado que el nuestro,

Neyse ki teknoloji bu deneyimi kolaylaştırmaya başladı.

Pero la tecnología ha comenzado a aliviar esta experiencia.

Ancak büyük olasılıkla dünyadaki diğer teknoloji merkezlerindeki

Pero nunca ha alcanzado una escala verdaderamente transformadora,

teknoloji olarak ileride olduğunu düşünüyoruz değil mi

Creemos que estamos a la vanguardia como tecnología, ¿verdad?

Teknoloji insanlığa hizmet etmedikçe kendi içinde anlamsızdır.

La tecnología por si misma no tiene sentido si no beneficia a la humanidad.

Iş yaptığım teknoloji ve girişimcilik alanında azınlıktan biriyim.

pertenezco a una minoría en la tecnología y el emprendedurismo.

"Otizmli Gençler için Minecraft'ı Destekleyici Teknoloji olarak Kullanmak"

"Apropiación de Minecraft como tecnología asistencial para jóvenes con autismo".

"Facebook bir medya şirketi değil bir teknoloji şirketi."

"Facebook no es una compañía de medios, es una compañía de tecnología".

Apollo-11 ise son teknoloji bir bilgisayarla donatıldı

Apollo-11 está equipado con una computadora de alta gama

Çünkü teknoloji devlerine ve diğer yönetici insanlara göre

Porque de acuerdo con los gigantes de la tecnología y otras personas ejecutivas

Teknoloji, birer kara kutu olan zihinlerimize yeni pencereler açtı.

La tecnología ha abierto nuevas ventanas en la caja negra de nuestra mente.

Bilim, teknoloji ve yeniliği uygulamak için iyi donanımlı olacaklar.

Estarán bien equipados para implementar la ciencia, la tecnología y la innovación.

Ama artık, yeni teknoloji sayesinde bu karanlığın içine bakabiliyoruz.

Pero, ahora, con tecnología nueva, podemos ver en esta oscuridad

4 bin yıl sonra yani böyle bir teknoloji yok

4 mil años después, no existe tal tecnología

Gelişmiş tıbbi teknoloji, uzay programının yan ürünlerinden biri oldu.

Tecnologías médicas mejoradas han sido uno de los resultados del programa espacial.

Bu yüzden teknoloji çok daha hızlı ilerlemeye devam etse de

Y, a medida que la tecnología se mueve cada vez más rápido,

Bu, bizzat hükûmet tarafından yüzde 100 kontrol edilen bir teknoloji.

Esta tecnología está 100 % controlada por el propio gobierno.

Ya da diğer engelli olanlarımıza yardımcı ve destekleyici olacak teknoloji.

para hacer la vida igualmente desafiante para todos.

Fakat artık son teknoloji çekim teknikleri kullanarak zifiri karanlıklara dalabiliyor...

Pero, ahora, mediante técnicas vanguardistas de filmación, podemos sumergirnos en las profundidades oscuras

Ya eski mısırlılar teknoloji olarak bizden ilerideler yada uzaylılar yaptı

o los antiguos egipcios nos adelantaban como tecnología o los extraterrestres

Son teknoloji kameralar, Dünya'nın en ikonik bazı hayvanları hakkında bildiklerimizi değiştiriyor.

Las cámaras de vanguardia cambian la forma en que entendemos a algunas de las criaturas más emblemáticas de la Tierra

üstelik bu teknoloji şu an ülkemizde bir çok sınıflarda dahi kullanılamıyor

Además, esta tecnología no se puede utilizar incluso en muchas clases en nuestro país.

Günümüzde ise şuanki teknoloji ile böyle bir yapının inşaatı imkansız görünüyor

Hoy, la construcción de tal estructura parece imposible con la tecnología actual.

Fakat tesadüf değil ise mısırlılar'a birşey oldu ve teknoloji ortadan kayboldu

pero si no es una coincidencia, algo les sucedió a los egipcios y la tecnología desapareció

Bu videonun sponsoru Curiosity Stream - bilim, teknoloji, doğa ve tarih hakkında

Este video está patrocinado por Curiosity Stream, que alberga miles de documentales en línea

Mısır piramitlerinin yapımında kullanılan teknoloji hakkında daha fazla bilgi edinmek isterim.

Quiero saber más sobre la tecnología usada en la construcción de las pirámides egipcias.

Son 100 yılın bilim ve teknoloji ve topluluğun diğer alanlarındaki gelişmeler hayat kalitesine hem avantajlar hem de dezavantajlar getirdi.

Los avances en la ciencia, la tecnología y otras áreas de la sociedad, en los últimos 100 años, aportaron a la calidad de vida tanto ventajas como desventajas.