Translation of "Riski" in Spanish

0.004 sec.

Examples of using "Riski" in a sentence and their spanish translations:

O riski almayacağım.

No voy a correr ese riesgo.

Bu riski nerede alabiliriz?

¿dónde podemos asumir este riesgo?

Ben o riski alamam.

No puedo asumir ese riesgo.

O riski alabileceğimizi sanmıyorum.

Creo que no podemos correr ese riesgo.

Bugün yağmur riski yok.

Hoy no hay ningún riesgo de que llueva.

Hava karardıkça... ...düşme riski artıyor.

Cuanto más oscurece, mayor es el riesgo de caídas.

ölüm riski ile ilişkili olduğunu biliyoruz.

también está asociada al riesgo de mortalidad.

Ancak Gnaeus bu riski almaya istekli!

¡Pero Cneo está dispuesto a correr el riesgo!

Enfeksiyon kapma riski açısından budaha güvenli,

Probablemente sea más seguro, para no enfermarse,

Polis tarafından yakalanma riski var mıdır?

¿Hay algún riesgo de ser atrapado por la policía?

Ölüm riski, yaş yükseldikçe çok artıyor.

El riesgo de morir aumenta mucho con la edad.

Bu riski alıp bu ürünleri kullanmaya istekliler.

para alcanzar lo que les han hecho creer que es la belleza.

çünkü başarı peşinde koşmak ve başarısızlık riski

porque persiguiendo el éxito y arriesgando el fracaso

Kaldırımda araba çarpması riski %88 daha az,

un 88 % menos de posibilidad de ser abatidos en la acera,

Bunu riski size ait olmak üzere yap.

Haz eso bajo tu propia responsabilidad.

Bazı fitoöstrojenlerin, olası bir kanser riski taşıdığı düşünülüyor,

Algunos fitoestrógenos se relacionan con un posible riesgo de cáncer,

Uçak kazası can kaybı riski %99 daha az,

un 99 % menos posibilidad de morir en un accidente de avión,

Iş kazası can kaybı riski %95 daha az,

un 95 % menos de posibilidad de morir en el trabajo,

Ama diğer insanlarla olan etkileşiminiz bu riski arttırabilir.

Pero tus interacciones con otras personas puede incrementar ese riesgo.

Ama bu riski de hızlıca girip çıkarak azaltabilirsiniz.

Pero puedes reducir ese riesgo al entrar y salir rápidamente.

Radyo bir sel riski olduğu hususunda bizi uyarmıştı.

La radio nos advirtió que allí había riesgo de inundación.

- Şansımı deneyeceğim.
- Kendimi riske atacağım.
- Riski göze alacağım.

Aprovecharé la oportunidad.

Roma'nın prestijinin uğradığı zarar taraf değiştirenlerde artış riski doğuruyor.

El daño al prestigio romano aumenta el peligro de más desertaciones.

Ama en azından riski yeterince azaltıp rahatça nefes alabilirsiniz.

Pero puede reducirlo lo suficiente, que puedes respirar un poco más fácil.

Ama virüse daha az maruz kalarak bu riski azaltacağımızı biliyoruz.

pero sabemos que bajas tus riesgos al exponerte al mínimo del virus

Onlar asbestten yapılmış su haznelerinin bir sağlık riski doğurabileceğini söylüyorlar.

Dicen que los tanques de agua de amianto pueden ser un riesgo para la salud.

Virüse maruz kalmanızı sınırlayacak şekilde davranışınızı değiştirmek riski tamamen yok etmeyecek.

Cambiar tu comportamiento para limitar la exposición al virus no reducirá tu riesgo a cero.

Açık havada daha fazla zaman harcayan çocukların miyop riski daha düşüktür.

Los niños que pasan más tiempo fuera de casa tienen menos riesgo de ser miopes.

Evet, bir yıldırım çarpması sonucu can kaybı riski de %97 daha az.

Sí, tenemos un 97 % menos de posibilidad de que nos mate un rayo.

Bu da demek oluyor ki herkesin, riski diğer azaltmak için herkese karşı sorumluluğu var.

Lo que significa que todos tienen la responsabilidad de reducir ese riesgo para los demás.

Bu yüzden kendinizi ve çevrenizdekileri Covid-19'dan korurken amaç riski tamamen elimine etmek değil

Entonces el objetivo en protegerse a uno mismo y los demás del Covid-19 no es exactamente eliminar el riesgo por completo —