Translation of "Meksika" in Spanish

0.005 sec.

Examples of using "Meksika" in a sentence and their spanish translations:

Tom Meksika göçmeni.

Tom es un inmigrante mejicano.

Meksika yemeğini seviyorum.

Me gusta la comida mexicana.

Tom Meksika yemeklerini sever.

A Tomás le gusta la comida mexicana.

Baharatlı Meksika yemeğini severim.

Me gusta la comida picante mejicana.

Meksika yemeklerini beğenir misiniz?

¿Te gusta la comida mexicana?

Meksika büyük elçiliği nerede?

¿Dónde se encuentra la embajada de Méjico?

Meksika hükümeti görüşmeyi reddetti.

El Gobierno de México se negó a negociar.

Meksika yemekleri yiyerek yetiştirildim.

Me criaron comiendo comida mejicana.

- Irene, Meksika körfezinden. O bir kasırga.
- İrene, Meksika Körfezi'nden. O bir kasırga.
- İrene, Meksika Körfezi'nden gelen bir kasırga.

Irene viene del Golfo de Méjico. Es un huracán.

Leticia Prado bir Meksika göçmeni,

Leticia Prado es una inmigrante de México,

Misissipi nehri Meksika körfezine akar.

El río Misisipi desemboca en el golfo de México.

İyi bir Meksika restoranı buldum.

He encontrado un buen restaurante mexicano.

Meksika kuzeyde Abd tarafından sınırlanmıştır.

México limita al norte con los Estados Unidos.

Meksika, Kuzey Amerika'da bulunan bir ülkedir.

México es un país de América del Norte.

Bir İspanyol ekmeği Meksika ekmeğinden farklıdır.

La tortilla española es distinta a la mexicana.

Selena Gomez, Meksika ve İtalya kökenlidir.

Selena Gomez es de ascendencia mexicana e italiana.

Bugün Meksika yemeği yemeyi deneyeceğimi düşündüm.

Pensé que iba a tratar de comer comida mejicana hoy.

Meksika en büyük İspanyolca konuşulan ülkedir.

México es el mayor país hispanohablante.

Kavurucu Meksika çölleri o kadar ısınır ki...

Hace tanto calor en el sofocante desierto mexicano

Meksika Japonya'nın yarısı kadar çok insana sahiptir.

Méjico tiene la mitad de población que Japón.

O zaman, Meksika henüz İspanya'dan bağımsız değildi.

En ese tiempo México aún no era independiente de España.

Meksika, Kuzey Amerika'da yer alan bir ülkedir.

México es un país de América del Norte.

Amerika ve Meksika arasında bir sınır vardır.

Hay un límite entre Estados Unidos y México.

O Texas'a dönmek için Meksika başkentinden ayrıldı.

Él se fue de la capital de Méjico para regresar a Tejas.

Tom Mary'ye Meksika yemeklerini sevip sevmediğini sordu.

Tom le preguntó a Mary si le gustaba la comida mejicana.

...Meksika uzun dilli yarasası çiçeklerin yerini tespit eder.

los murciélagos hociquilargos mexicanos van directo a las flores.

Meksika ile Amerika arasına bir duvar öreceğini açıkladı

Anunció que construiría un muro entre México y América.

Meksika vatandaşının kesinlikle Amerika'ya alınmayacağını ve giremeyeceğini söyledi

Dijo que el ciudadano mexicano definitivamente no sería admitido en Estados Unidos y no podría ingresar

Meksika, Amerika Birleşik Devletleriyle sınırları olan bir millettir.

México es un país que limita con los Estados Unidos.

Amerika Birleşik Devletler'nin Meksika ile yakın bağları vardır.

Los Estados Unidos tienen fuertes lazos con México.

Yerli Meksika sanatına olan sevgisi, onun çöküşü oldu.

- Su afición por el arte indígena mexicano se convirtió en su ruina.
- Su amor por el arte indígena mexicano se convirtió en su caída.

Amerika Birleşik Devletleri'nin Meksika ile bir dostluk antlaşması vardı.

Los Estados Unidos tenían un tratado de amistad con Méjico.

Meksika; Kanada ve Amerika Birleşik Devletleri'nden sonra, Kuzey Amerika'daki en büyük üçüncü ülkedir.

México es el tercer país más grande de Norteamérica, detrás de Canadá y los Estados Unidos.

Birleşik Devletler ve İngiltere'nin farklı işaret dilleri vardır. Meksika İşaret Dili de İspanyolca İşaret Dili'nden farklıdır.

Los Estados Unidos y Gran Bretaña tienen lenguas de signos distintas. La lengua de signos mexicana también es distinta de la lengua de signos española.