Translation of "Makinesini" in Spanish

0.016 sec.

Examples of using "Makinesini" in a sentence and their spanish translations:

Çamaşır makinesini bozdun.

- Has estropeado la lavadora.
- Te echaste la lavadora.

Çamaşır makinesini onarıyorum.

- Estoy arreglando la lavadora.
- Estoy arreglando el lavarropa.
- Estoy arreglando el lavarropas.
- Estoy reparando el lavarropa.
- Estoy reparando el lavarropas.
- Estoy reparando la lavadora.

Çamaşır makinesini tamir ediyorum.

Estoy arreglando la lavadora.

Kahve makinesini kim kırdı?

¿Quién rompió la cafetera?

Bu çamaşır makinesini kullanamazsın.

No puedes utilizar esta lavadora.

Çamaşır makinesini tamir etmek zorundayım.

Tengo que arreglar la lavadora.

Ben bu fotoğraf makinesini istiyorum.

Quiero esta cámara.

Annem bana dikiş makinesini verdi.

Mi madre me regaló su máquina de coser.

O, tost makinesini tekrar bozdu.

- Ella averió el tostador de nuevo.
- Ella echó a perder el tostador otra vez.
- Ella ha vuelto a romper la tostadora.

Annem bana dikiş makinesini hediye etti.

Mi madre me regaló su máquina de coser.

İyi dikiş makinesini nereye koyduğumu hatırlayamıyorum.

No me puedo acordar de dónde puse la máquina de coser buena.

Büyükannem eskiden dikiş makinesini çok kullanırdı.

Mi abuela solía usar mucho su máquina de coser en el pasado.

İyi bir dikiş makinesini her yerde bulamayız.

No podemos encontrar una buena máquina de coser en ningún lado.

Tom hesap makinesini almak için çekmeceyi açtı.

Tom abrió el cajón para coger una calculadora.

Çim biçme makinesini çalıştırmak için benzin gerekiyor.

La cortadora de césped funciona con gas.

Büyükannem daha gençken dikiş makinesini çok kullanırdı.

Mi abuela solía usar mucho su máquina de coser cuando era joven.

Tom fotokopi makinesini kullanmak için izin istedi.

Tom pidió permiso para usar la fotocopiadora.

Tom çamaşır makinesini nasıl kullanacağını Mary'ye gösterdi.

Tom le enseñó a Mary a usar la lavadora.

Mary sınavda hile yapmak için zaman makinesini kullandı.

Mary utilizó su máquina del tiempo para hacer trampa en el examen.

Affedersiniz, çamaşır makinesini nasıl kullanacağımı bana gösterir misiniz?

Perdone, ¿le importaría enseñarme cómo se usa la lavadora?

Bu çamaşır makinesini nasıl kullanacağımı bana söyler misin?

¿Podría decirme cómo utilizar esta lavadora?

- Umarım fotoğraf makinesini unutmam.
- Umarım fotoğraf makinemi unutmam.

Espero no olvidarme la cámara de fotos.

Bu elektrikli tıraş makinesini onu almadan önce test etmeliydim.

Debería haber probado esta afeitadora eléctrica antes de comprarla.

Büyükannem üç yıl öncesine kadar dikiş makinesini çok kullanırdı.

Mi abuela solía usar mucho su máquina de coser hasta hace casi tres años.

Şu fotoğraf makinesini alıp bana ver, ki ona bakabileyim.

Toma esa cámara y dámela para que pueda mirarla.

Tom bir çim biçme makinesini bile nasıl başlatacağını bilmiyor.

Tom ni siquiera sabe como encender una podadora de césped.

Ben onu satın almadan önce bu elektrikli tıraş makinesini denemeliydim.

Debería haber probado esta máquina de afeitar antes de comprarla.

Tom'un o kadar dikkati dağılmış ki fotoğraf makinesini otobüste bıraktı.

Tom estaba tan distraído que dejó su cámara en el autobús.

Bir Noel hediyesi olarak kendime bu çok hızlı patlamış mısır makinesini aldım.

Me compré esta máquina de hacer palomitas super rápida de regalo de Navidad.

- Bu kamerayı dün aldım.
- Bu kamerayı dün satın aldım.
- Bu fotoğraf makinesini dün aldım.

Compré esta cámara ayer.