Translation of "Konuşmanın" in Spanish

0.004 sec.

Examples of using "Konuşmanın" in a sentence and their spanish translations:

Ve konuşmanın sonunda,

Y sobre el final de la conversación, me dice:

Konuşmanın gidişini kaybettim.

Perdí el hilo de la conversación.

Tom'la konuşmanın faydası yok.

No sirve de nada hablar con Tom.

O, konuşmanın sonunda sözü tekrarladı.

Al final del discurso, ella repitió la palabra.

Artık onlarla konuşmanın faydası yok.

Da igual que hables con ella más tiempo.

Ve 15 dakikalık yaptığı konuşmanın ardından

y entonces tras acabar con su discurso de 15 minutos,

Konuşmanın ikinci vitese geçtiğim kısmına geldik.

Es el momento de la charla en el que pongo segunda marcha,

Bu konularda konuşmanın zor olmasına şaşmamalı.

Así que no es de extrañar que sea difícil hablar de estos temas.

Ben yalnızca Tom'un konuşmanın sonunu duydum.

Sólo escuché el final del discurso de Tom.

Onun hakkında konuşmanın zor olduğunu biliyorum.

Sé que es difícil hablar al respecto.

Kaza hakkında konuşmanın hoş olmayacağını biliyorum.

- Sé que será incómodo hablar acerca del accidente.
- Sé que va a ser desagradable hablar acerca del accidente.

Nefesini harcama. Onunla konuşmanın hiçbir faydası yok.

- Puedes ahorrarte el aliento. No tiene caso hablar con él.
- No merece la pena. No tiene sentido hablar con él.

Ve sorumlu bir biçimde konuşmanın vakti değil mi?

y comenzar a hablar abierta y responsablemente acerca de eso?

Patronla bir kez daha konuşmanın iyi olacağını düşünüyorum.

Pienso que sería bueno hablar una vez más con el jefe.

O, Nancy ile özel olarak konuşmanın bir yolunu buldu.

Él ideó una forma para hablar con Nancy en privado.

Tom, Mary'yle John'un konuştuğu gibi konuşmanın kaba olduğunu düşünüyordu.

Tom creía que era grosero hablar a Mary del modo en que lo hizo John.