Translation of "Hayatında" in Spanish

0.010 sec.

Examples of using "Hayatında" in a sentence and their spanish translations:

Ağlamamış hiç hayatında

nunca lloraste en tu vida

Tekrar hayatında olmak istiyorum.

Quiero estar nuevamente en tu vida.

O, senin hayatında olağanüstü önemliydi.

Él fue sumamente importante en tu vida.

Hayatında yeni bir kadın var.

Hay una nueva mujer en su vida.

Onun, hayatında iki kadını var.

Él tiene dos mujeres en su vida.

Insan hayatında muhtemelen başka hiçbir nesne

quizás ningún otro objeto en la vida humana,

üstelik normal hayatında soğuk bir adamdı

además era un hombre frío en su vida normal

Hayatında bir amacı var, para kazanmak.

Él sólo tiene un objetivo en la vida: ganar dinero.

Onun hayatında başka bir kadın var.

Él tiene a otra mujer en su vida.

Büyükbabam hayatında asla bir doktora danışmadı.

Mi abuelo nunca ha consultado a un doctor en su vida.

Kim hayatında bir kez olsun yalnız hissetmedi?

¿quién nunca, ni una sola vez en su vida se ha sentido solo?

Kaçınız, hayatında, belli bir hayvana değer verdi?

Y ¿cuántos de vosotros os habéis encariñado con un animal en vuestra vida?

Sinema hayatında bir büyüme gösteriyordu Kemal Sunal

Kemal Sunal mostró un crecimiento en su vida cinematográfica

Hayatında bir kediyle veya bir köpekle bağ kurduğunu

sabrán lo que es encariñarse con un gato o con un perro

Bir sanatçının günlük hayatında neler olduğunu anlıyor muyuz

¿Comprendemos lo que ocurre en la vida diaria de un artista,

Bir çoğunuz bunu hayatında belkide ilk defa duyuyor

muchos de ustedes pueden escucharlo por primera vez en su vida

Hayatında biraz delilik olmayan düşündüğü kadar bilge değildir.

El que vive sin locura no es tan sabio como se cree.

Muhtemelen şu anda hayatında olmasını istediğin bir şey vardır

Probablemente hay algo que quieren en sus vidas ahora mismo,

Gerçek hayatında bunu yapmak için bir gösteriye döndürmek isteyeceğin

no tienes por qué tener un libro que quieras llevar al escenario,

Hayatında ilk kez, Yuka, İngilizce bir kitabı okuyarak bitirdi.

Yuka terminó de leer un libro en inglés por primera vez en su vida.

Kuniko hayatında daha önce hiç bu kadar çok içmedi.

Kuniko nunca antes había bebido tanto.

- Hayatında kaç defa aşık oldun?
- Hayatınızda kaç defa aşık oldunuz?

- ¿Cuántas veces en tu vida has estado enamorada?
- ¿Cuántas veces en su vida ha estado enamorada?
- ¿Cuántas veces en su vida han estado enamoradas?

- Babam hayatında hiç hasta olmadı.
- Babam hayatı boyunca hiç hastalanmadı.

Mi padre nunca ha estado enfermo en su vida.

Hayatında ilk defa, Yuka, İngilizce bir kitabın tamamını okumayı bitirdi.

Por primera vez en su vida, Yuka terminó de leer un libro entero en inglés.

Fakat artık bizim okyanuslarda yarattığımız etkiler de gece hayatında yeni davranışlar doğurmaktadır.

Pero, ahora, nuestra influencia en los océanos está llevando a nuevos comportamientos nocturnos.

Bu sistem Rus köylü hayatında gelecek 200 yıl boyunca sürecek bir sistemdi.

Fue un sistema que dominaría la vida rural rusa por los próximos 200 años.

Her çocuk, hayatında bir babaya ya da bir baba figürüne ihtiyaç duyar.

Todo niño necesita un padre y una figura paterna en su vida.

Bir insanın hayatında beş trajedi vardır. Ne yazık ki, onların hangileri olduğunu bilmiyorum.

Hay cinco tragedias en la vida de un hombre. Desafortunadamente, no sé cuáles son.

Tekrar inşa etmek ise çok daha zordur. Hayatında pişman olduğun bir şey var mı?

Mucho más difícil es volver a levantar. [Kusturica, en inglés] ¿Te arrepientes de algo en tu vida?

- Daha sonraki hayatınızda yararlı olacakları için böyle kitapları okuyun.
- Gelecek hayatında faydalı olacak kitaplar oku.

Leer estos libros puede ser útil en la vida futura.