Translation of "Adamdı" in French

0.003 sec.

Examples of using "Adamdı" in a sentence and their french translations:

- Tom harika bir adamdı.
- Tom çok baba adamdı.
- Tom çok kral adamdı.

Tom était un mec génial.

O, sakin bir adamdı.

Il était un homme tranquille.

O sadece bir adamdı.

Il était le seul homme.

O harika bir adamdı.

C'était un homme merveilleux.

Tom kötü bir adamdı.

Tom était une mauvaise personne.

Tom iyi bir adamdı.

- Tom était un bon gars.
- Tom était un type bien.

O acımasız bir adamdı.

C’était un homme cruel.

O, tatsız yaşlı bir adamdı.

C'était un vieil homme désagréable.

İş için görüştüğüm ilk adamdı.

Il a été le premier homme avec qui j'ai eu un entretien d'embauche.

O uzun boylu bir adamdı.

C'était un homme de grande taille.

O ne tür bir adamdı ?

Quel genre d'homme était-il ?

üstelik normal hayatında soğuk bir adamdı

de plus, il était un homme froid dans sa vie normale

Onların istediği onun gibi bir adamdı.

- Ce qu'ils voulaient, c'était un homme comme lui.
- Ce qu'elles voulaient, c'était un homme comme lui.

O uzun boylu, zayıf bir adamdı.

C'était un homme grand et mince.

O, kışın Fuji Dağına tırmanan ilk adamdı.

Il fut le premier à effectuer l'ascension du mont Fuji en hiver.

Kalın gözlükleri olan biraz yaşlı bir adamdı.

C'était un petit vieillard avec d'épaisses lunettes.

O , kısa, yaşlı, kalın gözlüklü bir adamdı.

C'était un petit homme âgé avec d'épais verres de lunettes.

Dürüst bir adamdı kimse sevmedi herkes itip kaktı

C'était un homme honnête et personne n'aimait tout le monde

Oslo sokaklarında da yüzüme tükürüldü, bu defa da esmer bir adamdı.

On m'a craché au visage dans les rues d'Oslo, cette fois-là, un marron.

Saf ve iyi niyetli bir adamdı bilmezdi öyle aklı kötülüğe çalışmazdı

C'était un homme pur et bien intentionné, il ne le saurait pas, son esprit ne fonctionnerait pas mal.

Charles de Gaulle büyük ve aynı zamanda uzun boylu bir adamdı.

Charles de Gaulle était un grand homme et aussi un homme grand.