Translation of "Olağanüstü" in Spanish

0.005 sec.

Examples of using "Olağanüstü" in a sentence and their spanish translations:

Olağanüstü!

¡Increíble!

Olağanüstü iddialar, olağanüstü kanıt gerektirir.

Las afirmaciones extraordinarias requieren evidencia extraordinaria.

Bu olağanüstü.

Esto es extraordinario.

Tom olağanüstü.

Tom es extraordinario.

Benzerlik olağanüstü.

- La similitud es extraña.
- El parecido es asombroso.

Ve hepsi olağanüstü.

y todos son extraordinarios.

Onlar olağanüstü durumlar.

Son los casos extremos.

O olağanüstü olurdu.

Eso sería excelente.

Bu olağanüstü adaptasyon sayesinde...

Gracias a esta adaptación extraordinaria,

Ne olağanüstü bir performans.

¡Que actuación tan extraordinaria!

Tom'un olağanüstü dereceleri var.

Tom tiene notas extraordinarias.

Bu olağanüstü bir deneyimdi.

Fue una experiencia extraordinaria.

Ne olağanüstü bir başarı!

¡Qué logro más notable!

Tom olağanüstü bir oyuncudur.

Tom es un actor excepcional.

Tom olağanüstü yakışıklı idi.

Tom era extraordinariamente apuesto.

Tom'un olağanüstü olduğunu düşündüm.

Pensé que Tom estuvo extraordinario.

Günlük hayattaki olağanüstü şeyleri görebilmeleri

para ayudar a personas de todo el espectro profesional

...ve bu olağanüstü dünyayı keşfedebiliyoruz.

y descubrir un mundo extraordinario

Olağanüstü mühendis ve operatörlerimiz var.

que es un grupo de ingenieros y operadores extraordinarios.

O, senin hayatında olağanüstü önemliydi.

Él fue sumamente importante en tu vida.

Rosa Montero olağanüstü bir kadındır.

Rosa Montero es una mujer extraordinaria.

Bu olağanüstü bir roze şaraptır.

Este es un excepcional vino rosado.

Bu dilin olağanüstü esnekliğinden büyülendim.

La gran flexibilidad de esa lengua me fascina.

Maria olağanüstü bir mayonez yapar.

María hace una mayonesa extraordinaria.

O, olağanüstü gücüyle arabayı kaldırdı.

Él levantó el automóvil gracias a su fuerza excepcional.

Kimliğini gizlemek için olağanüstü önlemler almıştı.

había intentado ocultar su identidad por todos los medios.

Gece, hayvanların önüne olağanüstü zorluklar çıkarıyor.

la noche presenta a los animales oportunidades y desafíos

...gece, hayvanların önüne olağanüstü zorluklar çıkarıyor.

la noche presenta a los animales oportunidades y desafíos

Soult'un askeri zihniyle . Olağanüstü askerlik becerileri,

El Emperador extrañaría profundamente sus extraordinarias habilidades como soldado

Üçüncü Kolordu tarafından olağanüstü bir performanstı….

Fue una actuación notable del Tercer Cuerpo….

Onun müzikte olağanüstü bir yeteneği var.

Ella tiene un extraordinario talento musical.

Sistemimiz kanı tespit etmede de olağanüstü olabilir.

Nuestro sistema puede ser extraordinario al encontrar sangre.

Olağanüstü hediyeler arasında İmparatorun büstleri ve heykelcikleri…

Su extraordinaria gama de regalos incluye bustos y estatuillas del propio Emperador ...

Onun müzik için olağanüstü bir yeteneği var.

Él tiene un talento excepcional para la música.

Genç olmasına rağmen o olağanüstü bir doktor.

Pese a ser joven, es un médico notable.

Bir deha olağanüstü yaratıcılık yeteneklerine sahip bir kişidir.

Un genio es una persona con un extraordinario talento creativo.

- Tom olağanüstü bir oyuncudur.
- Tom sıradışı bir oyuncudur.

Tom es un excelente jugador.

Girdiğim her uyuşmazlık ortamında oradaki elektriğin olağanüstü güzelliğini yaşarken

Y fui testigo de esa hermosa química en esos espacios.

Iyi olanın olağanüstü derecede kusursuz bir bebek olduğunu düşünüyordum,

creía que bueno era algo así como una superbebé,

Kendisinin olağanüstü bir komutan olduğunu kanıtlamıştı… Ney kadar cesur

Había demostrado ser un comandante sobresaliente ... tan valiente como Ney, con la mentalidad militar de Soult ...

Atarak, disiplin ve düzenli eğitimi uygulayarak, olağanüstü bir yönetici

y un capataz duro, imponiendo la disciplina y el entrenamiento regular, mientras prestaba atención al bienestar de

Ve sonra başka bir yol bulacaktın: "Ah! 97 artı 3, olağanüstü!"

Y luego encontrabas otra forma: "¡Ah! 97 más 3. ¡Maravilloso!".

Olağanüstü personel çalışmasıyla tanınması, hizmetlerinin yüksek talep görmesi anlamına geliyordu ve

Una reputación por el trabajo sobresaliente del personal significaba que sus servicios tenían una gran demanda,

Soult'un olağanüstü tümen komutanları Saint-Hilaire ve Vandamme'ye çok şey borçluydu .

a los excepcionales comandantes de división de Soult, Saint-Hilaire y Vandamme.

Etrafına sararak olağanüstü bir pelerin oluşturdu ve aradaki küçük boşluktan bana baktı.

se envolvió en esa capa extraordinaria y me miró desde un pequeño agujero.

Bu kadar çabuk düşünebilmesi ve böyle ölüm kalım kararlarını alabilmesi gerçekten olağanüstü.

La velocidad a la que piensa y toma decisiones de vida o muerte es bastante increíble.

Genelkurmay başkanı olarak her zamanki rolüne geri dönen Berthier, olağanüstü yeteneklerini bir kez daha kanıtladı

Volviendo a su papel habitual como jefe de personal, Berthier demostró una vez más sus talentos excepcionales,

Ve bunların üstesinden gelen olağanüstü insanları incelediği için bir sonraki adım için harika bir yer olacaktır .

el moonshot y las personas extraordinarias que los superaron.