Translation of "Adamdı" in German

0.032 sec.

Examples of using "Adamdı" in a sentence and their german translations:

O, sakin bir adamdı.

- Er pflegte ein ruhiger Mann zu sein.
- Früher war er ein ruhiger Mann.

O sadece bir adamdı.

Er war der einzige Mann.

O dürüst bir adamdı.

Er war ein ehrlicher Mann.

O harika bir adamdı.

Er war ein wunderbarer Mann.

Tom hoş bir adamdı.

Tom war ein netter Mann.

Tom iyi bir adamdı.

Tom war ein guter Mensch.

Tom sınıftaki tek adamdı.

Tom war der einzige Junge in der Klasse.

Tom kötü bir adamdı.

Tom war ein schlechter Mensch.

Tom odadaki tek adamdı.

- Tom war der einzige Mann im Zimmer.
- Tom war das einzige männliche Wesen im Raum.

Tom dürüst bir adamdı.

- Tom war ein ehrlicher Mann.
- Tom war ein ehrlicher Mensch.

Tom harika bir adamdı.

Tom war ein wunderbarer Mann.

İş için görüştüğüm ilk adamdı.

Er war der erste Mann, mit dem ich wegen der Stelle ein Bewerbungsgespräch führte.

O uzun boylu bir adamdı.

Er war ein großer Mann.

Kasiyer çok dürüst bir adamdı.

Der Kassierer war ein sehr ehrlicher Mann.

Tom çok kibar bir adamdı.

Tom war ein sehr netter Mann.

Tom çok iyi bir adamdı.

Tom war ein sehr guter Mensch.

O büyük, ağır bir adamdı.

Er war ein großer, schwerer Mann.

O oldukça yetenekli bir adamdı.

Er war ein äußerst fähiger Mann.

Warren Harding dürüst bir adamdı.

Warren Harding war ein aufrichtiger Mann.

Alexander Hamilton gururlu bir adamdı.

Alexander Hamilton war ein stolzer Mann.

üstelik normal hayatında soğuk bir adamdı

Außerdem war er in seinem normalen Leben ein kalter Mann

O uzun boylu, zayıf bir adamdı.

Er war ein hagerer Mann.

Biddle son derece akıllı bir adamdı.

Biddle war ein äußerst intelligenter Mann.

O yaklaşık elli yaşında bir adamdı.

Er war ein Mann im Alter von etwa fünfzig Jahren.

Kalın gözlükleri olan biraz yaşlı bir adamdı.

Er war ein kleiner alter Mann mit dicken Brillengläsern.

Tom hayattan bıkmış sert yaşlı bir adamdı.

Tom war ein verbitterter alter Mann, der des Lebens überdrüssig war.

Tom iyi bir adamdı. Ölmeyi hak etmedi.

Tom war ein guter Mensch. Er hatte es nicht verdient zu sterben.

Tom Mary'nin şirkette saygı duyduğu tek adamdı.

Tom war der einzige Mann in der Firma, den Maria respektierte.

Tom kızı doğmadan önce cimri bir adamdı.

Tom war ein gemeiner Kerl, bevor seine Tochter geboren wurde.

Dürüst bir adamdı kimse sevmedi herkes itip kaktı

Er war ein ehrlicher Mann und niemand liebte jeden

Yedi yıllık savaş esaretinden sonra Tom çökmüş bir adamdı.

Nach sieben Jahren Kriegsgefangenschaft war Tom ein gebrochener Mann.

Saf ve iyi niyetli bir adamdı bilmezdi öyle aklı kötülüğe çalışmazdı

Er war ein reiner und gut gemeinter Mann, er würde es nicht wissen, sein Verstand würde nicht böse wirken.

Savaş mahkumu olarak yedi yıl geçirdikten sonra Tom çökmüş bir adamdı.

Nach sieben Jahren Kriegsgefangenschaft war Tom ein gebrochener Mann.