Translation of "Güneşi" in Spanish

Güneşi seviyorum.

Me gusta mucho el sol.

Bulutlar güneşi sakladı.

- Las nubes cubrieron el sol.
- Las nubes taparon el sol.

Güneşi gerçekten seviyorum.

- Me encanta el sol.
- Amo el sol.
- Me gusta mucho el sol.

Daha sonra güneşi teninde

el sol en la piel

Güneşi batıda görmemiz değilde

no ver el sol en el oeste

Gökteki güneşi bile reddediyor.

Él lo niega absolutamente todo, hasta el absurdo.

Pencereden, batan güneşi görebilirsin.

Puedes ver la puesta de sol desde la ventana.

- Güneşi seviyorum.
- Güneşten hoşlanıyorum.

- Me gusta el sol.
- Amo el sol.

Kara ve güneşi görmek istiyorum.

Quiero ver la tierra y el sol.

Güneşi görebilseydim gittiği yönü de görürdüm

Si viera el sol, sabría hacia dónde se mueve.

Öğleden sonra güneşi doğrudan odama gelir.

El sol de la tarde llega directamente a mi pieza.

Sabah güneşi bakmak için çok parlak.

El sol de la mañana es tan brillante que no puedo ver.

Belki çok güçlü olan güneşi kullanırsak bunu yapabiliriz.

Quizás el sol nos ayude. Podemos hacer esto.

Sabah güneşi o kadar parlak ki ben ona bakamam.

La luz del sol por la mañana es tan brillante que no puedo verlo.

Ben güneşi sevmiyorum, yağmuru ve onun altında dans etmeyi seviyorum.

No me gusta el sol, prefiero la lluvia y bailar bajo ella.