Translation of "Fransa'ya" in Spanish

0.010 sec.

Examples of using "Fransa'ya" in a sentence and their spanish translations:

Fransa'ya gitmek istiyorum.

Me gustaría ir a Francia.

- Üç kez Fransa'ya gitti.
- Fransa'ya üç kez gitti.
- O, Fransa'ya üç kez gitti.

Ella ha ido a Francia tres veces.

- Bir gün Fransa'ya gitmek istiyorum.
- Bazen Fransa'ya gitmek istiyorum.

Me gustaría ir a Francia alguna vez.

Ardından Fransa'ya seyahat ettik,

y luego viajamos a Francia,

Bu ülkeler Fransa'ya aitti.

Esos países solían pertenecer a Francia.

Fransa'ya geldiğinde Marsilyaya gideceğiz.

Cuando vengas a Francia iremos a Marsella.

Sawako Fransa'ya gitmek istiyor.

Sawako quiere ir a Francia.

Fransa'ya gitmeye karar verdi.

- Decidió irse a Francia.
- Él decidió ir a Francia.

Ben Fransa'ya gitmek istiyorum.

Quiero ir a Francia.

Bu yaz Fransa'ya gidiyorum.

Este verano voy a Francia.

John dün Fransa'ya gitti.

John fue ayer a Francia.

- O, önümüzdeki hafta Fransa'ya gidiyor.
- O önümüzdeki hafta Fransa'ya gidiyor.

Ella irá a Francia la semana próxima.

Napolyon 1815'te Fransa'ya döndüğünde,

Cuando Napoleón regresó a Francia en 1815,

Siyasi af kapsamında Fransa'ya döndü

bajo una amnistía política.

Bana haziranda Fransa'ya gideceğini söyledi.

Él me dijo que va a ir a Francia en junio.

O, Fransa'ya gitmek için isteklidir.

Ella desea mucho ir a Francia.

Gelecek yıl Fransa'ya gitmeyi planlıyorum.

Mi plan es ir a Francia el próximo año.

Balayımız için Fransa'ya gitmek istiyoruz.

Queremos ir a Francia para nuestra luna de miel.

Bir gün Fransa'ya gitmek istiyorum.

Un día me gustaría ir a Francia.

Tom Fransa'ya giden sınırı geçti.

Tom cruzó la frontera con Francia.

Resim eğitimi almak için Fransa'ya gidiyorum.

- Me voy a Francia a estudiar pintura.
- Voy a estudiar pintura a Francia.

Oğlum gelecek hafta Fransa'ya hareket edecek.

Mi hijo se va a Francia la próxima semana.

Sonbaharda Fransa'ya bir iş gezim var.

Tengo un viaje de negocios a Francia en otoño.

Fransa'ya iş yolculuğunun başarılı olduğunu umuyorum.

Espero que tu viaje de negocios a Francia haya sido exitoso.

Bu ada 19.yüzyılda Fransa'ya aitti.

Esta isla perteneció a Francia en el siglo XIX.

Itaatsizliğe dönüştü : Komutanlığından kurtuldu ve Fransa'ya döndü.

insubordinación: fue relevado del mando y regresó a Francia.

İmparator Fransa'ya döndüğünde, İngiliz ordusunun takibini Mareşal

Cuando el emperador regresó a Francia, confió la persecución del ejército británico al mariscal

Soult, Pyrenees dağlarından Fransa'ya geri çekilmeye başladı.

Soult inició una lucha en retirada a través de los Pirineos de regreso a Francia.

Ocak ayında, iki Koalisyon ordusu Ren Fransa'ya:

En enero, dos ejércitos de la Coalición cruzaban el Rin hacia Francia;

O, Fransa'ya gittiğinden beri iki ay geçti.

Han pasado dos meses desde que se fue a Francia.

Ben resim eğitimi almak için Fransa'ya gideceğim.

Iré a Francia a estudiar pintura.

Fransa'ya gitmeden önce Fransızca çalışmaya karar verdik.

Antes de ir a Francia decidimos estudiar francés.

Bay Suzuki Fransa'ya gitmeden önce Fransızca öğrendi.

Antes de irse a Francia, el Sr. Suzuki estudió francés.

Bizim Fransa'ya gitmemiz için bir vizeye ihtiyacımız yoktur.

No necesitamos un visado para ir a Francia.

. Birkaç gün içinde Lannes komutasından istifa etti ve Fransa'ya döndü.

para elogios por parte del Emperador. En cuestión de días, Lannes renunció a su mando y regresó a Francia.

Şubat 1815'te Napolyon, Elba'daki sürgünden kaçtı ve Fransa'ya çıktı.

En febrero de 1815, Napoleón escapó del exilio en Elba y aterrizó en Francia.

Bir gün Fransa'ya gitmem kaçınılmaz, sadece ne zaman olduğunu bilmiyorum.

Es inevitable que yo vaya a Francia algún día, sólo que no sé cuándo.

Ekim ayında Napolyon ile Fransa'ya döndü ve çok geçmeden karısını boşadı.

Regresó a Francia con Napoleón en octubre y se divorció de su esposa poco después.

Etti ve son gün Fransa'ya dönmek zorunda kalana kadar çizgiyi tuttu.

la línea hasta que una herida en el hombro en el último día obligó a regresar a Francia.

Fransa'ya döndükten kısa bir süre sonra, General Desaix, Davout'u yakın bir arkadaşı ve patronundan soyarak

Poco después de su regreso a Francia, el general Desaix fue asesinado en la batalla de Marengo,

Hoş olmayan bir şey olacağını biliyorsan, örneğin dişçiye gideceğini, ya da Fransa'ya, öyleyse bu iyi değil.

Si sabes que va a ocurrir algo desagradable, que irás al dentista por ejemplo, o a Francia, entonces, eso no es bueno.