Translation of "Dağa" in Spanish

Ben dağa giderim.

Voy a la montaña.

Dik dağa tırmandık.

Escalamos la empinada montaña.

Teleferikle dağa çıktık.

Subimos la montaña en un teleférico.

Dağa tırmanmaya çalıştım.

Intenté escalar la montaña.

Dağa tırmanmak istiyorum.

Quiero escalar la montaña.

O dağa bakın.

- Mira esa montaña.
- Miren esa montaña.
- Mirá esa montaña.
- Mirad esa montaña.

- O dağa tırmanmayı planlıyoruz.
- Bu dağa tırmanmayı planlıyoruz.

Pretendemos escalar esa montaña.

- Şu yüksek dağa bak.
- Bu yüksek dağa bak.

Mira esta montaña tan alta.

- Kaymak için dağa gittik.
- Kayak yapmak için dağa gittik.

Fuimos a la montaña a esquiar.

- Biz şu dağa tırmanmak istiyoruz.
- Şu dağa tırmanmak istiyoruz.

- Queremos subir a esa montaña.
- Nos gustaría escalar esa montaña.

Önümüzdeki hafta dağa gidiyoruz.

La próxima semana vamos a la montaña.

Oradaki dağa kaymaya gidebilirsin.

Puedes ir a esquiar a aquella montaña.

Bu keçileri dağa götür.

Lleva estas cabras a la montaña.

O dağa tırmanması kolaydır.

Aquella montaña es fácil de escalar.

Bu dağa tırmanmak istiyorum.

Quiero escalar esta montaña.

Bu dağa tırmanmak zordur.

Esta montaña es difícil de escalar.

O dağa tırmanmak tehlikelidir.

Es peligroso escalar esa montaña.

O, dağa tırmanmayı başardı.

Consiguió escalar la montaña.

Geçen yıl dağa tırmandık.

El año pasado escalamos la montaña.

- O dağa tırmanmak çok kolaydı.
- O dağa tırmanmak çok oyuncağıydı.

Escalar aquella montaña fue pan comido.

Aslında biraz dağa tırmanmaya benziyor.

pero es como escalar una montaña.

Betty üç kez dağa tırmandı.

Betty ha escalado la montaña tres veces.

Bu dağa tırmandığın doğru mu?

¿Es cierto que has escalado esta montaña?

Biz dağa tırmanırken ip koptu.

La cuerda se rompió cuando estábamos escalando la montaña.

Onlar bir dağa tırmanamayacak kadar yorgundular.

- Estaban tan cansados que no subieron a la montaña.
- Ellos estaban muy cansados para escalar la montaña.

Kışın o dağa tırmanmak aptalca olurdu.

Sería una locura escalar esa montaña en invierno.

O, bir dağa nasıl tırmanılacağını bilir.

- Él sabe cómo subir una montaña.
- Ella sabe cómo subir una montaña.

Dağ sana gelmiyorsa sen dağa gideceksin.

Si la montaña no viene a Mahoma, entonces Mahoma debe ir a la montaña.

Kötü bir havada dağa tırmanmak tehlikelidir.

Es peligroso escalar una montaña con mal tiempo.

Bu dağa tırmanarak,tehlikeyle yüzyüze kalacaksınız.

Escalando esta montaña, usted quedará cara a cara con el peligro.

Kışın böyle yüksek bir dağa tırmanmamalısın.

No deberías escalar una montaña tan alta en invierno.

Tek başına dağa tırmanmanın tehlikeli olduğunu düşünüyorum.

Pensamos que es muy peligroso que usted escale la montaña solo.

En son bir dağa ne zaman tırmandın?

¿Cuándo fue la última vez que escalaste una montaña?

Şu ana kadar hiç kimse o dağa tırmanmadı.

Nadie ha subido jamás aquella montaña.

Tom; Mary, John ve Alice'le birlikte dağa tırmandı.

Tom ascendió la montaña con Mary, John y Alice.

Dağa mı yoksa denize mi gideceklerine karar veremediler.

No logragaban decidir si ir a la montaña o al mar.

Bu dağa ilk kez tırmandım. Manzara gerçekten harika.

Ésta es la primera vez que escalo esta montaña. La vista es realmente increíble.

Kışın, önceden uygun hazırlık yapmadan bir dağa tırmanacak kadar aptal değilim.

No soy tan estúpido como para escalar una montaña en invierno sin antes hacer los preparativos adecuados.