Translation of "Düşkündür" in Spanish

0.004 sec.

Examples of using "Düşkündür" in a sentence and their spanish translations:

Dedikoduya çok düşkündür.

A ella le gusta mucho el chisme.

O, hayvanlara düşkündür.

- A ella le gustan los animales.
- Le encantan los animales.

O, sporlara düşkündür.

Él está muy interesado en los deportes.

Köpeklere çok düşkündür.

A ella le encantan los perros.

Çiçeklere çok düşkündür.

Ella ama las flores.

O resim yapmaya düşkündür.

Él es aficionado a pintar.

O tenis oynamaya düşkündür.

A ella le gusta jugar al tenis.

Ulusumuz beyzbola çok düşkündür.

A nuestra nación le gusta mucho el béisbol.

Tom evcil hayvanlara düşkündür.

A Tom no le gustan las mascotas.

Amcam balık tutmaya çok düşkündür.

A mi abuelo le encanta pescar.

O gitar çalmaya çok düşkündür.

A él le gusta mucho tocar la guitarra.

O şiir yazmaya çok düşkündür.

- A ella le gusta mucho escribir poemas.
- A ella le encanta escribir poemas.

O, kitap okumaya çok düşkündür.

Es muy aficionado a la lectura.

O eski şarkılar söylemeye düşkündür.

A ella le gusta cantar canciones viejas.

O, bilim kurguya çok düşkündür.

Le gusta mucho la ciencia ficción.

Genel anlamda, Amerikalılar kahveye çok düşkündür.

- En general a los estadounidenses les gusta mucho el café.
- En general a los gringos les gusta mucho el café.

O, televizyonda beyzbol maçları izlemeye düşkündür.

A él le gusta ver partidos de béisbol en la televisión.

- Kız kardeşim müziğe meraklıdır.
- Kız kardeşim müziğe düşkündür.

- Mi hermana ama la música.
- A mi hermana le encanta la música.

- O, çikolatalı keke düşkündür.
- O, çikolatalı pasta düşkünüdür.

A él le gusta la torta de chocolate.

Babam okumaya o kadar düşkündür ki onun kitap açmadığı bir gün geçmez.

A mi abuelo le gusta tanto leer que no pasa un solo día en el que no abre un libro.

- Şu genç adam bisikletçiliğe çok düşkündür.
- Şu genç adam bisiklete binmeye çok düşkün.

Ese hombre joven está muy interesando en el ciclismo.