Translation of "Arkadaşı" in Spanish

0.013 sec.

Examples of using "Arkadaşı" in a sentence and their spanish translations:

Birbirimizin arkadaşı olabiliriz,

Tú y yo podemos ser apoyo mutuo,

Onun arkadaşı mısın?

- ¿Eres su amiga?
- ¿Eres su amigo?

Erkek arkadaşı Türk.

- Ella tiene un novio turco.
- Su novio es turco.

Onun arkadaşı oldum.

Me hice amigo de él.

Tom'un arkadaşı oldum.

Me hice amigo de Tom.

Tom arkadaşımın arkadaşı.

Tom es el amigo de mi amigo.

Onun arkadaşı var.

Ahí está su amigo.

O arkadaşı seviyorum.

Me gusta ese chabón.

O kimin arkadaşı?

¿Él es amigo de quién?

- Bill'in çok arkadaşı var.
- Bill'in birçok arkadaşı var.

Bill tiene muchos amigos.

- Tom'un çok sayıda arkadaşı var.
- Tom'un birçok arkadaşı var.
- Tom'un bir sürü arkadaşı var.

- Tom tiene muchos amigos.
- Tom tiene muchas amigas.

- Tom, Mary'nin eski erkek arkadaşı.
- Tom, Mary'nin eski arkadaşı.

Tom es el ex de Mary.

Arkadaşı da "İngilizce bilmiyorsanız,

Y su amigo tenía una camiseta que decía:

Mahalleden bir arkadaşı var

El tiene un amigo del vecindario

Bill'in birçok arkadaşı var.

Bill tiene muchos amigos.

Onun arkadaşı bir şarkıcıdır.

Su amigo es cantante.

Onun birkaç arkadaşı var.

Ella tiene unos cuantos amigos.

Hiç kız arkadaşı yok.

Él no tiene novia.

Onun hiç arkadaşı yoktur.

No tiene amigos.

O onun erkek arkadaşı.

Es su novio.

Onun gerçek arkadaşı yok.

Él no tiene amigos de verdad.

Onun epeyce arkadaşı var.

Tiene muchos amigos.

Onun birçok arkadaşı var.

Tiene muchos amigos.

Mary'nin çok arkadaşı var.

Mary tiene muchos amigos.

Arkadaşı için kek pişirdi.

Preparó una tarta para su amigo.

Tom'un birçok arkadaşı vardı.

Tom tenía muchos amigos.

Bill'in çok arkadaşı var.

Bill tiene muchos amigos.

Onun kız arkadaşı Japon.

- Su novia es japonesa.
- Su amiga es japonesa.

Ann'in birçok arkadaşı var.

Ann tiene muchos amigos.

Arkadaşın arkadaşı da arkadaştır.

El amigo de un amigo es también un amigo.

Amerika'da birçok arkadaşı var.

Él tiene muchos amigos en los Estados Unidos.

Tom'un bir arkadaşı mısın?

¿Eres amigo de Tom?

Onun çok arkadaşı yok.

No tiene muchos amigos.

Tom'un birçok arkadaşı yok.

Tom no tiene muchos amigos.

Zenginin birçok arkadaşı vardır.

Los ricos tienen muchos amigos.

Tom'un yeterli arkadaşı yok.

Tom no tiene suficientes amigos.

Onun arkadaşı olmak istiyorum.

- Quiero ser su amigo.
- Quiero ser su amiga.

O, arkadaşı kadar zekidir.

Es tan listo como su amigo.

Onun hiç arkadaşı yok.

No tiene ningún amigo.

Tom'un bir arkadaşı olmalısın.

- Debes ser amigo de Tom.
- Debes ser amiga de Tom.

Tom'un kız arkadaşı yok.

Tom no tiene novia.

Onun arkadaşı olmak istemiyorum.

No quiero ser su amiga.

Onun erkek arkadaşı aptal.

Su novio es un idiota.

Tom'un oynayacak arkadaşı yok.

Tom no tenía amigos con quienes jugar.

Tom'un az arkadaşı var.

Tom tiene pocos amigos.

Tom'un kız arkadaşı Kanadalı.

La novia de Tom es canadiense.

- Tom Mary'nin eski erkek arkadaşı.
- Tom, Mary'nin eski erkek arkadaşı.

- Tom es el ex-novio de Mary.
- Tom es el ex de Mary.

Mike'ın Florida'da birkaç arkadaşı var.

Mike tiene unos cuantos amigos en Florida.

O çocuğun birkaç arkadaşı var.

Ese niño no tiene muchos amigos.

Bu kasabada çok arkadaşı yok.

- No tiene muchos amigos en este pueblo.
- Ella no tiene muchos amigos en esta ciudad.

Onun ABD'de birçok arkadaşı var.

Ella tiene bastantes amigos en Estados Unidos.

Onun az sayıda arkadaşı var.

Ella tiene pocos amigos.

Onun pek çok arkadaşı var.

Él tiene bastantes amigos.

Ona yardımcı olacak arkadaşı yoktu.

No tenía ningún amigo que le ayudase.

Tom John'ın oda arkadaşı idi.

Tom era el compañero de cuarto de John.

Tom John'un hücre arkadaşı idi.

Tom era el compañero de celda de John.

Benim dışımda hiç arkadaşı yok.

Él no tiene más amigos aparte de mí.

Tom'un çok sayıda arkadaşı var.

Tom tiene muchos amigos.

Mary'nin bir arkadaşı ile karşılaştım.

Me encontré con un amigo de Mary.

O, sınıf arkadaşı ile evlendi.

Ella se casó con su compañero de escuela.

Onların pek çok arkadaşı var.

Ellos tienen muchos amigos.

Tom'un Boston'da bir arkadaşı var.

Tom tiene un amigo en Boston.

Tom'un iki kız arkadaşı var.

Tom tiene dos novias.

Kyoto'da çok fazla arkadaşı yok.

Ella no tiene muchos amigos en Kioto.

Senin Tom'un arkadaşı olduğunu sanmıştım.

Creía que eras amigo de Tom.

Herkes Tom'un arkadaşı olmak istiyor.

Todos quieren ser amigos de Tom.

Partiye yirmi arkadaşı davet ettim.

Invité a veinte amigos a la fiesta.

Tom'un bir kız arkadaşı var.

Tom tiene novia.

O, kızımın en iyi arkadaşı.

Es la mejor amiga de mi hija.

O ve arkadaşı bankta oturdu.

Él y su amigo se sentaron en el banco.

Kızımın hayali bir arkadaşı var.

Mi hija tiene un amigo imaginario.

Tom'un bir arkadaşı olduğunu biliyorum.

Sé que eres amigo de Tom.

Konuşmak için hiç arkadaşı yok.

Él no tiene amigos con los que charlar.

Mary'nin iki erkek arkadaşı var.

Mary tiene dos novios.

Tom'un Boston'da hiç arkadaşı yok.

Tom no tiene ningún amigo en Boston.

Tom'un Boston'da çok arkadaşı yok.

Tom no tiene muchos amigos en Boston.

O, Tom'un kız arkadaşı olmalı.

Ésa debe ser la novia de Tom.