Translation of "Türk" in Spanish

0.009 sec.

Examples of using "Türk" in a sentence and their spanish translations:

- Onun sevgilisi Türk.
- Erkek arkadaşı Türk.

Su novio es turco.

O bir Türk

El es un turco

Erkek arkadaşı Türk.

- Ella tiene un novio turco.
- Su novio es turco.

Gündemimiz Türk Tarih Kurumu

nuestra agenda Sociedad Histórica Turca

Türk müslümanları dışında görülmez

No se ve excepto los musulmanes turcos

Bu bir Türk geleneğidir.

Ésta es una tradición turca.

Uygurca bir Türk dilidir.

El uigur es una lengua túrcica.

Yoksa sen Türk müsün?

¿O eres turco?

Ali, Türk kahvesi pişirdi.

Alí preparó café turco.

- Onun Türk bir sevgilisi var.
- Onun bir Türk erkek arkadaşı var.

Ella tiene un novio turco.

Siz Türk Tarih Kurumunun başına

te diriges a la Sociedad Histórica Turca

Neyse dönelim Türk Tarih Kurumuna

De todos modos, volvamos a la Sociedad Histórica Turca.

Türk olmayan müslüman toplumlarında ise

En las sociedades musulmanas no turcas,

çünkü Türk tarihinde çok önemli

porque es muy importante en la historia turca

Hiç Türk yemeği yedin mi?

¿Alguna vez has comido comida turca?

1453 yılından beri Türk hakimiyetinde ve Türk topraklarında olan Ayasofya'yı önce bir tanıyalım

Primero reconozcamos Ayafosya, que ha estado bajo la dominación turca y en el territorio de Truk desde 1453.

Peki, Türk Tarih Kurumunun amacı ne?

Entonces, ¿cuál es el propósito de la Sociedad Histórica Turca?

Türk tarihini incelemek ve yaymak için

Estudiar y difundir la historia turca.

Eğer bizim Türk Tarih Kurumumuz olmaz ise

si no tenemos una sociedad histórica turca

Oysaki Türk en eski ırklardan bir tanesi

mientras que el turco es una de las razas más antiguas.

Türk Tarih Kurumu, Mustafa Kemal Atatürk'ün emriyle

Sociedad histórica turca, por orden de Mustafa Kemal Atatürk

Türk Tarih Kurumu bu işe el atmadı

La sociedad histórica turca no manejó este trabajo

O yüzden, Türk Tarih Kurumunun başkanı değişmiş

entonces el presidente de la Sociedad Histórica Turca ha cambiado

Amerika'da Metropolitan Müzesi'nde gezen bir Türk gazeteci

Un periodista turco visitando el Museo Metropolitano en América

Yine Türk müslümanları dışında çok kullanılmayan birşeydir

De nuevo, es algo que no se usa mucho más que los musulmanes turcos.

Hele ki o kadın bir Türk ise

Especialmente si esa mujer es turca

Bir Türk hücumunu korkan, o çekildi İstanbul'a.

Temerosos de un contra-ataque turco, se retiró a Constantinopla

Hiç daha önce Türk yemeği yedin mi?

¿Alguna vez has comido comida turca?

Çeşitli Türk restoranlarında, şiş kebap ana yemektir.

En varios restaurantes turcos, shishkebab es el plato principal.

Baybars Türk kökenliydi,Kıpçak yada Kuman kökeninden geliyordu.

Baibars era de origen turco, ya sea un Kipchak o un Cuman.

Türk Tarih Kurumu ne iş yapar o zaman?

¿Qué hace la sociedad histórica turca?

Işte Türk Tarih Kurumu bu yüzden çok önemlidir

Es por eso que la sociedad histórica turca es tan importante

Türk tarihini çağdaş sosyal bilim anlayışı ile araştırmak

Investigar la historia turca con la comprensión contemporánea de las ciencias sociales.

Bunun asıl bağırılması gereken yer Türk Tarih Kurumudur

el punto principal de esto debe gritarse es la Sociedad Histórica Turca

Ama biz Türk milleti olarak yabancıyız bu kavramlara

pero como nación turca, somos ajenos a estos conceptos

Atatürk'ün Cumhuriyet'e emanet ettiği Türk gençliğine ne oldu

¿Qué pasó con la juventud turca Atatürk confiada a la República?

Sadece birkaç Türk hikayeyi anlatabilecek kadar canlı kalabilmiş olacaktır

pocos turcos viven para cruzar el Danubio y contar la historia.

Türk Tarih Kurumu ayrı tüzel bir kamu kişiliğe bürünmüştür

La sociedad histórica turca ha adquirido una personalidad jurídica separada

Daha önce de söyledik aile Türk için çok önemli

La familia que dijimos antes es muy importante para los turcos.

Gerekçesi ise Türk müslüman kadınlarının bu kıyafetlere uygun olmadığı

La razón es que las mujeres musulmanas turcas no son adecuadas para esta ropa.

Magdalena'nın okulunda bir Türk öğrenci var. Onun adı Reşit.

Hay un estudiante turco en la escuela de Magdalena. Se llama Reşit.

Türk Tarih Kurumu sayesinde ise biz artık tarihimizi öğrenmeye başladık

Gracias a la Sociedad Histórica Turca, hemos comenzado a aprender nuestra historia.

Fakat daha kırsal bölgelerde yine eski Türk adetleri devam ediyor

Sin embargo, las antiguas costumbres turcas continúan en las zonas más rurales.

Mustafa Kemal, birçok kişi tarafından Türk milletinin atası olarak bilinir.

Mustafa Kemal es conocido por muchos como el padre de la nación turca.

Türk hukukuyla ilgili danışmanlık hizmeti almak için bu grubumuza katılın.

Para obtener servicios de consultoría con respecto al derecho turco, entre en este grupo.

Türk Lirası senenin başından itibaren %40'tan fazla düşüş yaşadı.

La lira turca ha caído más de un 40 porciento desde el comienzo del año.

Bunları yapmak için Türk Tarih kurumunun ne yaptığına bir bakalım mı?

Echemos un vistazo a lo que la sociedad histórica turca está haciendo para hacerlos.

Türk kadınına ne oldu da şimdi tecavüze, tacize ve cinayete kurban veriyoruz

Lo que le pasó a la mujer turca ahora sacrificamos la violación, el acoso y el asesinato.

16. yüzyılda Akdeniz'de Türk ve İspanyol korsanlar birbirleriyle sık sık mücadele ettiler

En el siglo XVI los piratas turcos y los españoles se encontraban a menudo en el mar Mediterráneo.

Birtakım Avrupa ülkelerinde geçerli para birimi avrodur. Simgesi € şeklindedir. Bir avro yaklaşık iki Türk lirası değerindedir.

En varios países europeos, la divisa actual es el euro y su símbolo es "€" y el euro es la división de la lira turca entre dos.