Translation of "Arka" in Spanish

0.006 sec.

Examples of using "Arka" in a sentence and their spanish translations:

Öyleyse, arka planımda

Voy a contar un par de historias

Arka taraftan fırladı.

Y ella escapó por atrás.

Arka koltuğa binin.

Sube al asiento de atrás.

Arka bahçemizi temizliyoruz.

Estamos limpiando nuestro patio.

Tom arka verandada.

Tom está en el porche de atrás.

Burnun arka tarafına gireceğiz.

Vamos a la parte posterior de la nariz.

arka plana geçmek olacak.

y desaparecer en el fondo.

Arka kapıdan odaya girdik.

Entramos en la habitación por la puerta de atrás.

Çocuk arka kapıdan girdi.

El chico entró por la puerta trasera.

Tom arka bahçede oynuyordu.

Tom jugaba en el patio del fondo.

Ve arka tarafına rahatça sokulabiliriz.

Y podemos meternos en la parte posterior.

Bu etkileşim arka planda kaldı

que la interactividad pasó a un segundo plano

Arka bahçemde bir ağaç var.

Hay un árbol en mi patio trasero.

Arka bahçeyi temizlediğin için teşekkürler.

Gracias por ordenar el patio.

Tom arka kapıdan gizlice sıvıştı.

Tom se escabulló por la puerta trasera.

Cüzdanını arabamın arka koltuğunda buldum.

Encontré tu cartera en el asiento trasero de mi coche.

Yanında yavruları olduğundan arka sokaklardan ilerliyor.

Con las crías a cuestas, se mantiene en las calles laterales.

Benzer arka planı olan çocuklar seçildi.

y de la misma clase social.

Ama arka tarafından bakıldığında yazı gözükmez

pero el texto no es visible cuando se ve desde atrás

Yumurtalar arka tarafta, karanlıkta. Görülmeleri imkânsız.

Puso los huevos atrás, en la oscuridad. Era imposible verlos.

Resmin arka planındaki o adam kimdir?

¿Quién es ese hombre en el fondo del cuadro?

Soyguncu bir arka sokakta ona saldırdı.

El ladrón la atacó en un callejón.

Arabanın arka koltuğu üç yolcu alır.

- El asiento trasero del auto alcanza para tres personas.
- En el asiento de atrás del coche caben 3 personas.

Resmin arka planında bir kale var.

Hay un castillo en el fondo de esa pintura.

Arka kapıyı kapatmayı düşünemeyecek kadar sarhoştu.

Él iba borracho y olvidó cerrar la puerta trasera.

Tom arka bahçesine bir palmiye dikiyor.

Tom está plantando una palmera en su patio.

Biz arka bahçede bir kuyu kazıyoruz.

Estamos cavando un pozo en el patio.

Tom arka kapının açılıp kapandığını duydu.

Tom oyó que la puerta trasera se abrió y se cerró.

Arka planda duyabildiğim o ses ne?

¿Qué es ese ruido que puedo oír en el fondo?

Göze çarpmamak için arka kapıdan geldi.

Ella entró por la puerta trasera para que no la vieran.

Portrenin karanlık bir arka planı vardı.

El retrato tenía un fondo oscuro.

Ama arka arkaya kötü buluşmalar yaşamaya başladı.

Pero tenía una mala experiencia tras otra.

Üst damak burnun arka tarafını tamamen kapatıyor.

Es el paladar blando que choca contra la parte posterior de la nariz.

üst damağınızın gırtlağın arka tarafını kapattığını hissedebilirsiniz.

y sienten cómo el paladar blando chasquea atrás de la garganta.

arka bahçelerinde 30 dönüm asfalt olması demek.

ahora tenía como patio trasero unos 12 000 m2 de asfalto.

Ney'in kolordu arka koruma görevini üstlendi, ancak

El cuerpo de Ney asumió el control como retaguardia, pero cuando quedó aislado en Krasny,

Arka planda deniz manzaralı bir resmimizi çektirelim.

Saquemos una fotografía de nosotros con el mar en el fondo.

Arka arkaya üç gün boyunca yağmur yağdı.

Ha llovido continuamente durante tres días.

Köpek öldükten sonra, onu arka bahçeye gömdüler.

Cuando murió el perro, lo enterraron en el jardín.

O sarhoştu ve arka kapıyı kapatmayı unuttu.

- Él estaba ebrio y olvidó cerrar la puerta trasera.
- Estaba borracho y se le olvidó cerrar la puerta de atrás.

Bu hissiyat arka planda sürekli varlığını devam ettirebilir

La insatisfacción puede ser una presencia constante de fondo

Başkalarının hayatının arka planında duran kartonumsu figürleri değil.

No figuras de cartón plantadas en el fondo de vidas ajenas.

Bu şimdiler arka arkaya gelerek benim zamanımı oluşturuyor.

Esto ahora regresa y forma mi tiempo.

Fakat bu durumdan sonra skandallar arka arkada patlayıveriyor

pero después de esta situación, los escándalos explotan uno tras otro

Benim arka bahçe on kişiden daha fazlasını barındırabilir.

Mi patio trasero puede acomodar a más de diez personas.

Arka plandaki daire, hava akışını görmenize olanak tanıyan,

El círculo en el fondo es un tipo de espejo,

- Arka arkaya şanssızlıklar yaşadım.
- Bir dizi şanssızlık yaşadım.

Tuve una racha de mala suerte.

- Tom arka arkaya kazanıyor.
- Tom galibiyet serisi yakaladı.

- Tom está en una racha de suerte.
- Tom tiene una racha de suerte.
- Tom disfruta de una racha de suerte.

arka kolumun büyük kısmını ve biraz da kemiği kavradı.

y me mordió fuertemente en los tríceps y llegó hasta el hueso, de hecho.

Tom arka kapının hemen dışında eski bir sikke buldu.

Tom encontró una moneda vieja justo afuera de la puerta trasera.

Irkım, arka planım ve fırsatlar beni ayrıcalıklı elitlerden biri yaptı.

Mi raza, mi entorno y oportunidades me colocan en una élite privilegiada.

Arka bahçenizden gelen bir şey için hiç de fena değil.

No está mal para algo que viene del patio trasero.

İşte bizim hayatımızdaki şimdiler arka arkaya gelerek bizim hayatımızı oluşturuyor.

Aquí en nuestra vida ahora regresamos y formamos nuestra vida.

. Geri çekilmenin sadece 2 haftasında Ruslar, Davout'un arka korumasını Vyazma'ya

Apenas 2 semanas después de la retirada, los rusos derrotaron a la retaguardia de Davout en Vyazma, y

Tom ve Mary John'un arabasının arka koltuğunda birbirinin yanında oturmuştu.

Tom y Mary estaban sentados uno junto al otro en el asiento trasero del coche de John.

Yoksa bu ağacın arka tarafına gidip doğanın bana verdiğini mi kullanacağız?

¿O iremos tras este árbol y usaremos lo que la naturaleza provee?

Yoksa bu ağacın arka tarafına girip doğanın bana verdiğini mi kullanacağız?

¿O iremos tras este árbol y usaremos lo que la naturaleza provee?

Yoksa bu ağacın arka tarafına gidip doğanın bana verdiğini mi kullanacağız?

¿O iremos tras este árbol y usaremos lo que la naturaleza provee?

Galyalı müttefikler ikinci hatta yerleştirildi, Romalı süvariler ise arka safta beklemedeydi.

Los aliados gálicos forman la segunda línea, mientras la caballería romana está en reserva.

Bak sırf sizin için arka planı beyaz yaptık tişörtü siyah yaptık

Mira, acabamos de hacer el fondo blanco para ti, hicimos la camisa negra

Ney geri çekilmenin geri kalanında arka korumayı yönetti ve efsaneye göre

Ney lideró la retaguardia durante el resto de la retirada y, según la leyenda, fue el

Her gece Mumbai'nin arka sokakları ölümcül bir kedi fare oyununa sahne oluyor.

Todas las noches, las calles laterales de Bombay albergan un juego mortal de gato y ratón.

Kanguruların iki küçük ön pençesi ve iki büyük, güçlü arka pençeleri vardır.

Los canguros tienen dos patas delanteras pequeñas y dos patas traseras grandes y fuertes.

Hisleri, görüntüleri, düşünceleri ya da anıları iletmeyen müzik sadece arka fon gürültüsüdür.

La música que no transmite sentimientos, imágenes, pensamientos, recuerdos, es simplemente ruido de fondo.

Krasny'de, arka muhafız ordunun geri kalanından koptuğunda, Ney öfkeyle teslim olma çağrılarını reddetti

En Krasny, cuando la retaguardia quedó aislada del resto del ejército, Ney rechazó airadamente las

Numidyalı ve Galyalılar, Romalıların arka hattında üstünlüğü kurup, gölün kenarına geri çekilmeye mecbur ediyorlar.

Numidianos y galos abruman la retaguardia romana, umidians and Gauls overwhelm the Roman rear, forzandolos a ir hasta la orilla del lago. cing them all the way to the lake shore.

Yani 25 tane fotoğraf çekiyor saniyede bu fotoğrafları arka arkaya ekleyerek bir video kaydı oluşturuyor

Entonces toma 25 fotos y crea una grabación de video al agregarlas una tras otra en segundos.