Translation of "Amacıyla" in Spanish

0.007 sec.

Examples of using "Amacıyla" in a sentence and their spanish translations:

Mevzilenişi gizlemek amacıyla gönderiyor.

una pantalla para su propio despligue.

Kötü ruhları kovalamak amacıyla

perseguir espíritus malignos

Akciğerin genel yapısını hatırlatmak amacıyla,

Además, para darles información general sobre los pulmones,

Keçuva dili konuşabilmek amacıyla çalışıyorum.

Estoy estudiando con el fin de poder hablar quechua.

Hatta yapay ışık kullanımını azaltmak amacıyla

e incluso se usan cables de fibra óptica como estos

Bu ülkeye müzik eğitimi amacıyla geldim.

Vine a este país para estudiar música.

Garantilemek amacıyla her fırsatı değerlendirmek için kullanır.

para asegurarse de que el público se mueva en la misma dirección.

Şimdi de, sırrımı laf kalabağı arasına gizlemek amacıyla

Ahora se sucede una serie de efectos rápidos

Bu bilgiyi bir rehber veya bir öngörü amacıyla

Pueden usar esta información como una guía o un pronóstico,

Tam olarak bu sorulara cevap bulmak amacıyla kurdum.

para responder a estas preguntas.

Kanserli böbrek alınma ameliyatında cerraha destek amacıyla kullanıldı.

se usó para apoyar a un cirujano en la extirpación de un riñón con cáncer.

O, üzerine ev inşa etmek amacıyla arsayı aldı.

- Él compró el terreno con el fin de construir su casa en él.
- Él compró la tierra con la intención de levantar su casa en ella.

Ben bir öğretmen olmak amacıyla İngilizce öğrenmeye başladım.

Comencé a aprender inglés con el fin de ser profesor.

Türklerle ilgili ilk kaynaklardan araştırılması amacıyla kurulan bir kurumdur

Es una institución establecida para investigar desde las primeras fuentes sobre los turcos.

O, İngiliz Edebiyatı okumak amacıyla Amerika Birleşik Devletlerine gitti.

Ella fue a Estados Unidos con el propósito de estudiar literatura inglesa.

Çok sayıda öğrenci müzik eğitimi yapmak amacıyla Avrupa'ya gider.

Muchos estudiantes van a Europa a estudiar música.

Tüm yardımlarına teşekkür etmek amacıyla sana öğle yemeği ısmarlamak istiyorum.

Me gustaría invitarte a almorzar en agradecimiento por toda tu ayuda.

Bir yıl boyunca kalmak amacıyla dört yıl önce Japonya'ya geldim.

Vine a Japón hace cuatro años con intención de estar un año.

Ben ilk treni yakalayabilmek amacıyla her zamankinden daha erken kalktım.

- Me levanté antes de lo habitual para poder coger el primer tren.
- Me levanté más pronto de lo normal para coger el primer tren.

Sana faydalı olmak amacıyla sana yaklaşan bir adam görürsen, hayatın için koşmalısın.

Si ves que un hombre se acerca a ti con la obvia intención de querer ayudarte, deberías correr por tu vida.

- Dünya seyahatine çıkmak amacıyla parasını biriktiriyor.
- O, dünyada bir yolculuk yapma niyetiyle parasını tasarruf ediyor.

Ella está ahorrando con el fin de dar un viaje alrededor del mundo.

Teleton tıbbi araştırmaları finanse etmek amacıyla para toplamak için her yıl düzenlenen bir Fransız televizyon programıdır.

El Teletón es un programa de TV francés organizado todos los años para recolectar fondos a fin de financiar la investigación médica.