Translation of "Müzik" in Spanish

0.011 sec.

Examples of using "Müzik" in a sentence and their spanish translations:

- Müzik dinledik.
- Müzik duyduk.

- Hemos escuchado música.
- Hemos oído música.

- Müzik dinliyorum.
- Müzik dinlerim.
- Ben müzik dinliyorum.

- Escucho música.
- Estoy escuchando música.

Video: Müzik.

Video: (Música)

Müzik dinlemiyorlardı.

Ellos no estaban escuchando música.

Müzik öğreniyorum.

Estoy estudiando música.

Müzik durdu.

La música paró.

Müzik dinliyorum.

Estoy escuchando música.

Müzik çalışıyoruz.

Nosotros estudiamos música.

Müzik dinleyelim.

Escuchemos música.

Müzik aşktır.

La música es amor.

Müzik birleştirir.

La música une.

Müzik evrenseldir.

La música es universal.

Müzik sıkıcıdır.

La música es aburrida.

- Müzik çok yüksek sesliydi.
- Müzik çok gürültülüydü.
- Müzik çok yüksekti.

La música estaba muy alta.

Dil, sanat, müzik

el lenguaje, el arte, la música

Üniversite, alışveriş, müzik.

Universidad, compras, música.

Ben müzik dinliyorum.

Yo escucho música.

Herkes müzik sever.

A todo el mundo le gusta la música.

Müzik kulübüne üyeyim.

Soy miembro del club de música.

Müzik çok gürültülü.

La música está demasiado alta.

Tom müzik dinliyor.

Tom está escuchando música.

Bu müzik değil.

No es música.

Laurie müzik dinliyor.

Laurie está escuchando música.

Biz müzik dinleriz.

- Escuchamos música.
- Estamos escuchando música.

O müzik dinliyordu.

- Estaba escuchando música.
- Él estaba escuchando música.

Çocuk, müzik dinliyor.

El niño está escuchando música.

Hobim müzik dinlemektir.

- Mi afición es escuchar música.
- Mi hobby es escuchar música.

Müzik dinlerken uyuyakaldım.

Me dormí escuchando música.

Benim hobim müzik.

Mi afición es la música.

Millie müzik dinliyor.

Millie está escuchando música.

Ben müzik öğreniyorum.

Estoy aprendiendo música.

Müzik kulağım yok.

- No tengo oído musical.
- No tengo oído para la música.

Müzik dinliyor musunuz?

¿Tú estás escuchando algo de música?

Müzik yeniden başladı.

La música se reempezó.

Bu müzik kırklardan.

Esta música es de los cuarentas.

Tom müzik dinliyordu.

Tomás estaba escuchando música.

Ben müzik sevmiyorum.

No me gusta la música.

Bu müzik nedir?

¿Qué es esta música?

Dinlediğin müzik neydi?

¿Cuál es la música que estabas escuchando?

Bu müzik korkunç.

Esta música es pésima.

Klasik müzik dinliyorduk.

Estuvimos oyendo música clásica.

Müzik geometri ruhudur.

La música es el alma de la geometría.

Müzik uluslararası dildir.

La música es el idioma internacional.

Müzik her şeydir.

La música lo es todo.

Müzik, ruhun dışavurumudur.

La música es un arrebato del alma.

Müzik dilin ruhudur.

La música es el alma de la lengua.

Müzik bile dinlemişler.

Ellos incluso escuchaban música.

Müzik onun tutkusu.

La música es su pasión.

Müzik dinlemeyi severim.

Me gusta escuchar música.

Tom müzik sağlayacak.

Tom proporcionará la música.

Müzik beni sıkıyor.

La música me aburre.

O, müzik dinliyordu.

Ella estaba escuchando música.

- Müzik onun sinirlerini sakinleştirdi.
- Müzik onun sinirlerini yatıştırdı.

La música ha apaciguado mis nervios.

- Ne tür müzik seversin?
- Ne tür müzik seversin ?

- ¿Qué clase de música te gusta?
- ¿Qué tipo de música te gusta?

- Müzik dinlerken gözlerini kapat.
- Müzik dinlerken gözlerinizi kapatın.

Cierra los ojos mientras escuchas música.

- Müzik benim bir parçam.
- Müzik benim bir parçamdır.

La música es una parte de mí.

- Tom bir müzik kulağına sahip değil.
- Tom'un müzik kulağı yok.
- Tom'da müzik kulağı yok.

Tom no tiene oído para la música.

Müzik dinlemek çok eğlenceli.

Es muy divertido escuchar música.

Herkes müzik sever mi?

¿A todo el mundo le gusta la música?

O, odasında müzik dinliyordu.

Él estaba escuchando música en su habitación.

Ben de müzik seviyorum.

- A mí también me gusta la música.
- A mí también me encanta la música.
- Yo también amo la música.

Klasik müzik dinlemekten hoşlanır.

A ella le gusta escuchar música clásica.

O, müzik hakkında konuştu.

Habló de música.

Ben müzik hakkında konuştum.

Hablé sobre la música.

Müzik bir dakika durdu.

La música se detuvo por un minuto.

O, müzik kulübüne üyedir.

Él pertenece al club de música.

O, müzik dinlemeyi sever.

A ella le gusta escuchar música.

Ben müzik dinlemekten hoşlanırım.

Me gusta escuchar música.

Pop müzik dinlemek istiyorum.

Me gustaría escuchar música pop.

O, saatlerce müzik dinledi.

Ella escuchó música por horas.

Herkes için müzik vardır.

Hay música para todos.

Müzik Allah'ın bir hediyesidir.

La música es un regalo de Dios.

O, dini müzik dinler.

Ella escucha música religiosa.

Ben country müzik dinliyorum.

Estoy escuchando música country.

Ona müzik dinlediğimi söyle.

Decile que estoy escuchando música.

Onlar müzik festivaline gitti.

Fueron al festival de música.

Ne tür müzik çalarsın?

¿Qué tipo de música tocáis?

Tom müzik çalışmayı sever.

Tom ama estudiar música.

O hiç müzik dinlemez.

Ella no escucha ni un poco de música.

Müzik hakkında konuşmak istemiyorum.

No quiero hablar de música.

Biraz müzik çalabilir miyim?

¿Puedo tocar algo de música?

Şahsen, müzik dinleyerek rahatlıyorum.

Yo personalmente me relajo escuchando música.

Keşke müzik dinleyerek rahatlayabilsem.

Quisiera poder relajarme escuchando música.

Onlar müzik hakkında konuşuyorlar.

Ellos están hablando de música.

Müzik evrensel bir dildir.

- La música es el lenguaje universal.
- La música es el idioma universal.

Müzik uluslararası bir dildir.

La música es el lenguaje universal.