Translation of "Aklı" in Spanish

0.005 sec.

Examples of using "Aklı" in a sentence and their spanish translations:

Aklı başındayım.

Me castigaron sin salir.

Aklı başında değil.

A él le faltan algunos jugadores.

Muiriel'in aklı olukta.

La mente de Muiriel está en la cloaca.

O aklı başında davranmıyor.

Él no tiene los pies en el suelo.

Aklı yaratıcı fikirlerle doluydu.

Él tenía una cabeza repleta de ideas creativas.

Aklı başında olmayan sensin.

No estás en tu sano juicio tú.

Aklı bir karış havada.

Está en Babia.

Tom sakin ve aklı başındaydı.

Tom era calmado y sereno.

Kendisi burada, aklı başka yerdeydi.

Él estaba allá físicamente pero no mentalmente.

Herkesin aklı ve sesine ihtiyacınız var.

Sucede que tenemos los cerebros y las voces de todos en juego.

Aklı başında hiç kimse bunu yapmazdı.

Nadie en su sano juicio haría esto.

Aklı başında hiç kimse gece şu ormanda yürümez.

Nadie con dos dedos de frente caminaría por este bosque llegada la noche.

Gerçekten onun ne kastettiğini anlamak için yeterli aklı vardı.

Ella tenía suficiente intuición para entender lo que él realmente quería decir.

Farklı aklı olanlara, aynı dünya bir cehennem ve bir cennettir.

Según la perspectiva, el mismo mundo puede ser un infierno, o puede ser el paraíso.

Saf ve iyi niyetli bir adamdı bilmezdi öyle aklı kötülüğe çalışmazdı

Era un hombre puro y bien intencionado, no lo sabría, su mente no funcionaría mal.

Rousseau çılgın ama etkiliydi; Hume aklı başında ama hiç takipçisi yoktu.

Russeau era loco pero influyente; Hume era sano pero no tenía seguidores.

Anlaşılması yeterince basit bir evren onu anlayabilecek bir aklı üretemeyecek kadar çok basittir.

Cualquier universo lo suficientemente simple como para ser comprendido es demasiado simple para producir una mente capaz de comprenderlo.