Translation of "Yaratıcı" in Spanish

0.004 sec.

Examples of using "Yaratıcı" in a sentence and their spanish translations:

Yaratıcı düşünmeye?

¿O uno creativo?

Yaratıcı ol.

- Sed creativos.
- Sea creativa.

Yaratıcı değilim.

- Yo no soy creativo.
- No soy creativa.

Tom yaratıcı.

Tom es creativo.

Yaratıcı olalım.

Seamos creativos.

İnsanoğlu, yaratıcı yaratıklardır.

Los humanos son seres creativos.

Bu yüzden yaratıcı olmalısınız.

Así que hay que ser ingenioso.

Daha yaratıcı, daha optimistik,

son más creativas, más optimistas,

çok daha yaratıcı olabilecekler.

podrán ser aún más creativos.

Televizyon yaratıcı gücümüzü köreltebilir.

La televisión puede aminorar nuestra capacidad creativa.

Yaratıcı olma hakkına sahipsin.

- Tienes el derecho de ser creativo.
- Tienes el derecho de ser creativa.

Aklı yaratıcı fikirlerle doluydu.

Él tenía una cabeza repleta de ideas creativas.

Tom gibi yaratıcı değilim.

Yo no soy creativa como Tom.

Yaratıcı gücün güçlü olsun yeter.

Solo tienes que ser creativo.

Doktordu, süper zeki, yaratıcı ve otistikti,

Él era mñedico, muy inteligente, creativo, autista,

Tom, Mary kadar yaratıcı olduğunu düşünmüyor.

Tom no cree que sea tan creativo como Mary.

Tatoeba'daki protesto daha yaratıcı şekiller alır.

La protesta toma formas cada vez más creativas en Tatoeba.

Ve orta yol yaratıcı düşünmeye çalışmak

Y yo diría que el término medio sería pensar de manera creativa

Carlos zeki ve yaratıcı. Kitapları ilginçtir.

Carlos es inteligente y creativo. Sus libros son interesantes.

Daha yaratıcı olsam, müzik yazmaya çalışırım.

Si fuera más creativa, intentaría escribir música.

Ama öğlen, kesinlikle bir yaratıcı olmanız gerekir.

Y al mediodía, debes ser en toda tu totalidad un constructor.

Yaratıcı ve yenilikçi olmak, yeniden yaratmak bizim doğamızdadır,

Está en nuestra naturaleza crear de nuevo, ser inventivos e innovar.

Ve bizi ileriye taşıyacak yaratıcı çözümlerin ve yeni kuralların zamanı.

y abogar por nuevas soluciones y normas que nos hagan avanzar.

Tom onu sevdiğini Mary'ye söylemek için yaratıcı bir yol bulmak istedi.

Tom quería encontrar una manera creativa de decir a Mary que él la amaba.

Onların etkisi her gün biraz daha büyüyor fakat onlar yaratıcı değil ve değer yargıları yapamıyorlar.

Su influencia aumenta cada día, pero son poco creativos y no saben hacer juicios de valor.