Translation of "Ağzında" in Spanish

0.004 sec.

Examples of using "Ağzında" in a sentence and their spanish translations:

Kopmuş kolunu, ağzında görebiliyordum.

Y pude ver con claridad el trozo de brazo en su boca.

Kaza, tünelin ağzında meydana geldi.

El accidente ocurrió en la boca del túnel.

Hapları yutmalısın, onları ağzında çiğnememelisin.

Las pastillas se tragan, no se apachurran en la boca.

Ağzında bir pipoyla orada oturuyordu.

Él estaba sentado ahí con una pipa en la boca.

Köpeğin ağzında bir parça et vardı.

El perro tenía un pedazo de carne en la boca.

Ağzında sigarayla konuşmayı nasıl beceriyor anlamıyorum.

No sé cómo él puede hablar sin sacarse el cigarrillo de la boca.

- Lafı ağzında geveleme.
- Saçmalama.
- Bırak bu ayakları.

- Deja de andar con rodeos.
- No te andes con rodeos.
- No te andes por las ramas.
- No os andéis por las ramas.
- No se ande por las ramas.
- No se anden por las ramas.
- Ve directo al grano.
- Id directos al grano.
- Vaya directo al grano.
- Vayan directos al grano.
- No os andéis con rodeos.
- No se ande con rodeos.
- No se anden con rodeos.

- Bilirsin, ekmek aslanın ağzında.
- Bilirsin, para kolay kazanılmıyor.

El dinero no crece en los árboles, ¿sabes?

Lafı ağzında geveleme ve bize gerçekten ne düşündüğünü söyle.

Deja de dar rodeos y dinos lo que realmente piensas.

Kişisel deneyimlerimden, onunla tartışmanın ağzında kötü bir tat bırakacağını biliyorum.

A partir de mi experiencia personal, yo sé que cualquier encuentro con él te dejará un mal gusto en la boca.

- Lafı ağzında geveleme.
- Bin dereden su getirme.
- Kırk dereden su getirme.

Ve al grano.

- Ağzın doluyken konuşma.
- Yemek yerken konuşma.
- Ağzında yemek varken konuşma.
- Dolu ağızla konuşma.

No hables con la boca llena.