Translation of "Ayakları" in German

0.004 sec.

Examples of using "Ayakları" in a sentence and their german translations:

Onun ayakları uyuşmuştu.

Seine Füße waren eingeschlafen.

Küçük ayakları var.

Sie hat kleine Füße.

Onun küçük ayakları var.

Er hat kleine Füße.

Tom'un ayakları gerçekten büyük.

Tom hat echt große Füße.

Onun küçücük ayakları var.

Sie hat winzige Füße.

Onun büyük ayakları var.

Er hat große Füße.

Tom'un büyük ayakları var.

Tom hat große Füße.

Tom'un minik ayakları var.

Tom hat winzige Füße.

Tom'un küçük ayakları var.

Tom hat kleine Füße.

Maria'nın ayakları buz gibi soğuktu.

Maria hatte eiskalte Füße.

İflasından sonra yeniden ayakları üzerinde duramadı.

Nach seiner Insolvenz kam er nicht mehr auf die Beine.

- Tom'un düz ayakları vardı.
- Tom düztabandır.

Tom hat Plattfüße.

- Lafı ağzında geveleme.
- Saçmalama.
- Bırak bu ayakları.

Rede nicht um den heißen Brei herum!

O ne zaman kendi ayakları üzerinde durabilecek?

Wann wird er fähig sein, auf eigenen Füßen zu stehen?

Ve şu andaki gördüğünüz kısımda İsa'nın ayakları görünmüyor

Und der Teil, den Sie im Moment sehen, zeigt nicht die Füße Jesu

Oradaki bölüm kapı fakat dikkat edin diğer havarilerin ayakları görünüyor

Der Abschnitt dort ist die Tür, aber seien Sie vorsichtig, die Füße anderer Apostel sind sichtbar.

Bir çalışma ile ulaşılan sonuç "ayaklarının pis koktuğunu düşünen insanların kötü kokan ayakları vardır; ayaklarının kötü kokmadığını düşünen insanların yoktur."

Das Ergebnis einer Studie ist: „Leute, die glauben, dass ihre Füße stinken, haben Stinkfüße; diejenigen, die das nicht glauben, haben keine.“