Translation of "Ağlamak" in Spanish

0.007 sec.

Examples of using "Ağlamak" in a sentence and their spanish translations:

Ağlamak istedim.

yo quería llorar.

Ağlamak istiyorum.

Tengo ganas de llorar.

Ağlamak üzereyim!

¡Estoy a punto de llorar!

Ağlamak istemiyorum.

No quiero llorar.

Canım ağlamak istiyor.

- Tengo ganas de llorar.
- Me están entrando ganas de llorar.

O, ağlamak üzereydi.

Ella estaba a punto de llorar.

Canı ağlamak istiyordu.

Ella tenía ganas de llorar.

Ağlamak istiyorsanız ağlayın.

- Si tienes ganas de llorar, llora.
- Si querés llorar, llorá.

Tom ağlamak istedi.

Tom quería llorar.

Ben ağlamak istedim.

Quise llorar.

Ağlamak işe yaramaz.

Llorar no sirve de nada.

Tom ağlamak üzereydi.

Tom estaba al borde de las lágrimas.

- Canım ağlamak istedi.
- İçimden ağlamak geldi.
- Ağlıyacak gibi hissettim.

Tenía ganas de llorar.

Ağlamak yerine harekete geçmelisin!

¡En vez de llorar, deberías actuar!

O zamandan beri ağlamak yasaklandı.

Llorar ha sido prohibido desde aquella vez.

Ağlama. Ağlamak hiçbir şeyi çözmez.

No llores. Llorar no soluciona nada.

Ağlamak anne babanı geri getirmeyecek.

Llorar no va a traer de vuelta a tus padres.

Tom'un ağlamak üzere olduğunu düşünüyorum.

Creo que Tom está a punto de llorar.

Şu anda tüm yapmak istediğim ağlamak.

En este momento, solo me apetece llorar.

Tom Mary'nin ağlamak üzere olduğunu görebiliyordu.

Tom podía ver que Mary estaba a punto de llorar.

Para mutluluk satın alamaz. Ancak, Maseratide ağlamak bir bisiklette ağlamaktan daha rahattır.

El dinero no puede comprar la felicidad, pero es más cómodo llorar en un Maserati que en una bicicleta.