Translation of "Istiyordu" in Spanish

0.020 sec.

Examples of using "Istiyordu" in a sentence and their spanish translations:

Canı ağlamak istiyordu.

Ella tenía ganas de llorar.

Onun kazanmasını istiyordu.

Yo quería que ella ganara.

Tom yaşamak istiyordu.

Tom quería vivir.

Tom öğrenmek istiyordu.

Tom quería descubrirlo.

Tom, Mary'yi istiyordu.

Tom quería a Mary.

Tom zayıflamak istiyordu.

Tom quería adelgazar.

Tom onu istiyordu.

Tom lo quiso.

Yalan söylememi istiyordu.

Ella quería que mintiera.

Hemen evlenmek istiyordu.

Ella quería casarse inmediatamente.

O anlamak istiyordu.

Ella lo quería entender.

Tom intikam istiyordu.

Tom quería la venganza.

- Mary bir hemşire olmak istiyordu.
- Mary hemşire olmak istiyordu.

- Mary quería ser enfermera.
- Mary quiso ser enfermera.

Bizi korkutup kaçırmak istiyordu.

Sentí que me persiguieron y ahuyentaron.

Koşuyordu ve yardım istiyordu.

Él corría y pedía ayuda.

Miriam Thomas'la evlenmek istiyordu.

Miriam quería casarse con Thomas.

Tom Boston'a taşınmak istiyordu.

Tom quería mudarse a Boston.

Tom Mary'yi görmek istiyordu.

Tom quería ver a María.

Tom Mary'yi korumak istiyordu.

Tom quería proteger a María.

Tom daha fazla istiyordu.

- Tom quería más.
- Tom quiso más.

Tom Mary'yi ölü istiyordu.

Tom quería muerta a Mary.

Tom seni görmek istiyordu.

Tom quería verte.

Tom saati bilmek istiyordu.

Tom quería saber la hora.

Tom bunu bilmeni istiyordu.

Tom quería que sepas eso.

Tom öğretmen olmak istiyordu.

Tom quería ser profesor.

Tom uzun olmak istiyordu.

Tom quería ser alto.

O ünlü olmak istiyordu.

Ella quería ser famosa.

Tom Boston'da yaşamak istiyordu.

Tom quería vivir en Boston.

Tom Mary'yi önlemek istiyordu.

Tom quería evitar a María.

Dan Meksika'da yaşamak istiyordu.

Dan quería vivir en México.

Tom onu görmek istiyordu.

- Tom quería verlo.
- Tom quería verla.

- Tom adalet değil, intikam istiyordu.
- Tom adalet istemiyordu, intikam istiyordu.

Tom no quería justicia, quería venganza.

O yüzden kendisi kullanmak istiyordu

así que quería usarlo él mismo

Öğrencileri tarafından saygı görmek istiyordu.

Quería que los estudiantes le respetaran.

O eve gitmeyi çok istiyordu.

Estaba deseando irse a casa.

Tom, Mary'nin soyadını öğrenmek istiyordu.

Tom quería saber cuál es el apellido de Mary.

Peter bir doktor olmak istiyordu.

Peter quería ser doctor.

Tom daha fazla söylemek istiyordu.

Tom quería decir más.

Tom sadece mutlu olmak istiyordu.

Tom solo quería ser feliz.

Tom, Mary ile evlenmek istiyordu.

Tom quería casarse con Mary.

Tom sadece yalnız bırakılmayı istiyordu.

Tom sólo quería que lo dejaran en paz.

Tom çocuklarının Fransızca öğrenmesini istiyordu.

Tom quería que sus hijos aprendieran francés.

İspanyolca öğretmeni olmayı çok istiyordu.

Él quería mucho ser profesor de español.

Tom bir avukat olmak istiyordu.

Tom quería ser abogado.

Tom Mary'ye John'dan bahsetmek istiyordu.

Tom quería hablar a Mary sobre John.

Babası onun doktor olmasını istiyordu.

Su padre quería que él fuera médico.

O dönem herkes meşhur olmak istiyordu

todos querían ser famosos en ese momento

Çiçekler hakkında daha fazla öğrenmek istiyordu.

Él quería saber más de las flores.

Tom bazı hediyelik eşyalar almak istiyordu.

Tom quería comprar algunos recuerdos.

Onlar Tom'un nerede olduğunu bilmek istiyordu.

Ellos querían saber dónde estaba Tom.

Tom yeni bir hayata başlamak istiyordu.

Tom quería empezar una nueva vida.

Tom Mary'nin nerede çalıştığını bilmek istiyordu.

Tom quería saber dónde trabajaba Mary.

- Onun kazanmasını istiyordu.
- Onun kazanmasını istiyordum.

Yo quería que ella ganara.

Tom ve Mary birlikte olmak istiyordu.

Tom y Mary querían estar juntos.

Tom Mary'nin telefon numarasını bilmek istiyordu.

Tom quería saber el número de teléfono de Mary.

Tom Mary'den onun karısı olmasını istiyordu.

Tom quería que Mary fuera su esposa.

Mary hırslı bir adamla evlenmek istiyordu.

Mary se quería casar con un hombre con ambición.

Mary bir soru sormak istiyordu ama sormadı?

- Mary quiso preguntar algo pero no lo hizo.
- Mary quería preguntar algo pero no lo hizo.
- Mary quiso hacer una pregunta pero no la hizo.
- Mary quería hacer una pregunta pero no la hizo.

Tom Mary'nin ondan hoşlanmama nedenini bilmek istiyordu.

Tom quería saber por qué no le gustaba a Mary.

Tom Mary'nin onu niçin sevmediğini bilmek istiyordu.

Tom quería saber por qué Mary no le quería.

Tom erkek kardeşi John gibi olmak istiyordu.

- Tom quería ser como su hermano, Juan.
- Tom quería ser como su hermano John.

Tom ondan nefret etmediğini Mary'nin bilmesini istiyordu.

Tom quería que Mary supiera que él no la odiaba.

Gün boyunca çalışmış olan Tom dinlenmek istiyordu.

- Tom, que había estado trabajando todo el día, quería descansar.
- Tom, que había trabajado el día entero, quería descansar.

Tom Mary hakkında her şeyi bilmek istiyordu.

Tom quería saberlo todo sobre Mary.

Sami, Leyla'yı kimin kaçırmış olabileceğini bilmek istiyordu.

Sami quería saber quién pudo haber raptado a Layla.

çünkü çıkarı vardı diğer adamın karısını almak istiyordu

porque tenía un interés, quería tomar la esposa del otro hombre

O, Amerikaya gitmeden önce Tokyo'da patronunu görmek istiyordu.

Deseaba ver a su jefe en Tokio antes de partir hacia América.

Tom Mary ile konuşmak istiyordu ama onu bulamadı.

Tom quería hablar con Mary, pero no podía encontrarla.

Dan Lind'nın önceki gece nerede olduğunu öğrenmek istiyordu.

Dan quería descubrir dónde Linda había estado la noche anterior.

- Okulda İngilizce öğretmek istedi.
- Okulda İngilizce öğretmek istiyordu.

Quería enseñar inglés en la escuela.

Napolyon ta Ural Dağları'na kadar tek bir Avrupa istiyordu.

Napoleón quería una Europa hasta los Urales,

Tom, Mary'nin ölmesini istiyordu çünkü Mary onun çocuklarını öldürmüştü.

Tom quería la muerte de Mary porque ella había matado a sus hijos.

Tom çocuklar onun gittiğini fark etmeden eve dönmek istiyordu.

Tom quería regresar a la casa antes de que los niños se dieran cuenta de que se había ido.

- Tom, Mary ile konuşmak istedi.
- Tom Mary ile konuşmak istiyordu.

Tom quería hablar con Mary.

Tom ve Mary tüm yaygarayı önlemek için gizlice evlenmek istiyordu.

Tom y Mary se querían casar sin publicidad para evitar todo el relajo.

- Eşim bir çocuğu evlat edinmek istiyordu.
- Karım bir çocuk edinmek istiyor.

Mi esposa quería adoptar un niño.

Tom ön bahçesindeki o ağacı kesmek istiyordu, ama Mary bunu istemiyordu.

Tom quería cortar ese árbol en su patio delantero, pero María no quiere que lo corten.

Tom akşam yemeği için kalmayı istiyordu ama işe geri gitmek zorunda kaldı.

A Tom le hubiera gustado quedarse a cenar pero tenía que volver al trabajo.

Tom ne olacağını görmek için takılmak istiyordu. Ne yazık ki, gitmek zorunda kaldı.

Tom se quería quedar a ver que sucedería. Desafortunadamente, se tuvo que ir.

Ray, Gary'nin hikayesini desteklemek istiyordu fakat polisler onların ikisininde gerçeği söylediklerine ikna olmamışlardı.

Ray estaba dispuesto a corroborar la historia de Gary, pero la policía no estaba convencida aún de que alguno de los dos dijera la verdad.

- O da ağaçlar hakkında daha çok şey öğrenmek istedi.
- O da ağaçlar hakkında daha çok şey öğrenmek istiyordu.

- Él también quería saber más sobre los árboles.
- Quería saber más sobre los árboles, también.