Translation of "Açlık" in Spanish

0.003 sec.

Examples of using "Açlık" in a sentence and their spanish translations:

Açlık burnumuzun dibinde.

La hambruna nos mira al rostro.

Onlar açlık hissediyorlar.

- Ellos tienen hambre.
- Ellos sienten hambre.
- Ellos están hambrientos.

Açlık sancım var.

Tengo retortijones de hambre.

Açlık hissetmiyor musun?

¿No tienes hambre?

Açlık hiçbir yasayı tanımaz.

El hambre no conoce ley.

Açlık en iyi sosdur.

No hay mejor salsa que el hambre.

Açlık en iyi aşçıdır.

- El hambre es el mejor cocinero.
- A buen hambre no hay pan duro.

Açlık, kıtlık, sıtma gibi şeylerden

De cosas como el hambre, el hambre, la malaria

Uzun kuraklığın ardından açlık geldi.

A la larga sequía le siguió la hambruna.

Tüm Dünya barışa açlık duyuyor.

Todo el mundo anhela la paz.

Açlık insanlara aptalca şeyler yaptırabilir.

El hambre puede llevar a la gente a hacer estupideces.

Ben açlık çeken bir örümceğim.

Soy una araña hambrienta.

Ilaç kıtlığı, salgın hastalıklar ve açlık.

brotes de enfermedades y hambre.

İnsanlar açlık çekebilir ve hükümetler düşebilir.

La gente podría morir de hambre y los gobiernos podrían caer.

Açlık en büyük sosyal felaketlerden biridir.

El hambre es una de las mayores desgracias sociales.

Açlık çocuğu yazar kasadan para çalmak için zorladı.

El hambre llevó al muchacho a robar dinero de la caja registradora.

Açlık da yemeğin lezzetini artırıcı bir çeşni olarak düşünülebilir.

El condimento del alimento es el hambre.

Açlık ve yetersiz beslenme gibi çok az bir zaafı var.

El castigo por tener muy poco es la inanición y la desnutrición.

Diğerleri açlık, soğuk ya da hastalıklardan ölürken bazıları askerler tarafından öldürüldüler.

Algunos eran asesinados por los soldados, mientras que otros morían de hambre, frío o enfermedades.

O açlık ve yorgunluk yüzünden bayıldı, ancak bir süre sonra kendine geldi.

Se desmayó de hambre y fatiga, pero volvió en si un rato después.

İnsanların açlık çektiği yerler varken, Japonya'da birçok yiyeceğin atıldığı bir sürü meskenlerin ve restoranların olması yüz kızartıcı bir gerçektir.

Es vergonzoso que mientras hay tierras donde la gente sufre de hambre, en Japón hay muchos hogares y restaurantes donde mucha comida es tirada.