Translation of "Savaşan" in Russian

Acı çeken ve savaşan siyahi kitleler olarak görüyoruz.

по-прежнему страдающие и борющиеся за свою свободу и человеческую сущность.

ABD Dışişleri Bakanı, savaşan taraflar arasındaki ateşkes konusunda aracılık yapmaya çalışıyor.

Государственный секретарь США выступает посредником между воюющими сторонами, пытаясь достичь перемирия между ними.

- Mücadele eden kaybedebilir, fakat etmeyen zaten kaybetmiştir.
- Savaşan yenilebilir, ama savaşmayan zaten yenilmiştir.

Тот, кто борется, может проиграть; тот, кто не борется — уже проиграл.