Translation of "Kafayı" in Russian

0.004 sec.

Examples of using "Kafayı" in a sentence and their russian translations:

Kafayı yeriz be

Мы будем сумасшедшими

Kafayı vurup yatalım.

Давай на боковую.

Resmen kafayı sıyırmışlar!

- Они совершенно безумны!
- Они абсолютно свихнулись!

Tom kafayı yemiş.

- У Тома не все дома.
- Том с приветом.

Kafayı bulmaya gidelim.

Пойдём напьёмся.

O kafayı takmış.

Он одержим.

Abi sen kafayı yedin

братан, ты сошел с ума

Kafayı mı yedin sen?

Ты что, разума лишился?

O, kitaplara kafayı takmış.

Она одержима книгами.

Tom kafayı Meryem'e takmıştı.

Том был одержим Мэри.

Tom arkadaşlarıyla kafayı çekti.

Том напился с друзьями.

- Sen delisin!
- Kafayı yemişsin sen!
- Sizler delisiniz!
- Siz kafayı yemişsiniz!

- Ты чокнутый!
- Ты чокнутая!

- Onlar delirdiler.
- Onlar çıldırdı.
- Onlar kafayı yedi.
- Çıldırdılar.
- Kafayı yediler.
- Delirdiler.

Они сошли с ума.

- Tom yaşlandıkça iyice kafayı yedi.
- Yaşı ilerledikçe Tom, iyice kafayı sıyırdı.

На старости лет Том совсем выжил из ума.

Kafayı şıhlara şeyhlere hocalara taktı

он одержим шрихами, шейхами, учителями

- Deli misin?
- Kafayı mı yedin?

Ты с ума сошёл?

- Tom delirdi.
- Tom kafayı yedi.

- Том сошёл с ума.
- Том спятил.

Arkadaşım buna kafayı takmış durumda.

- Мой друг на этом двинут.
- Мой друг на этом зациклен.
- Мой друг страшно этим увлекается.

- Dünya delirdi.
- Dünya kafayı yedi.

Мир сошёл с ума.

- Tom'la parlattık.
- Tom'la kafayı çektik.

Я напился с Томом.

Aşk acısından kafayı yiyecekmişim gibi geliyor.

Мне кажется, что я схожу с ума от любовной тоски.

- Aklımı oynatacağım.
- Keçileri kaçıracağım.
- Kafayı sıyıracağım.

Я схожу с ума.

Tom kafayı komplo teorileriyle bozmuş biri.

- Том двинут на конспиративных теориях.
- Том помешан на конспиративных теориях.
- Том двинут на теориях заговора.
- Том помешан на теориях заговора.

- Tom keçileri kaçırdı.
- Tom kafayı sıyırdı.

Том свихнулся.

Hiç bir şeye kafayı takmıyor moralini bozmuyor

он ни на что не злится

Mary hayvanlara kafayı takmış ve özellikle sincaplara.

Мэри помешана на животных, особенно на белках.

Cinselliğe kafayı takmış gibi görünen bir kültürde yaşıyoruz.

Наша культура словно одержима сексом.

Eski Türklerde su içerken kafayı böyle elle desteklemek

Поддерживать голову руками во время питья воды у древних турок

şuanda hepiniz bana bu adam kafayı yedi diyorsunuz

сейчас вы все зовете меня этот парень сумасшедший

Harold, karısı onu terk ettikten sonra kafayı yedi.

После того как жена от него ушла, Гарольд свихнулся.

- Onların hepsi deli mi?
- Hepsi kafayı mı yemiş?

Они все с ума посходили?

Buna kesinlikle kafayı takmış ve kendimi kaptırmış durumdayım.

и я абсолютно одержим и очарован этим.

Tom oldum olası sağlıklı yaşam konusuna kafayı takmıştır.

- Том всегда был фанатом здорового образа жизни.
- Том всегда был помешан на здоровом образе жизни.

- Tom kafayı sağlıklı yaşamla bozmuş biri.
- Tom sağlığına çok düşkündür.

Том - фанат здорового образа жизни.

- Saçını sıfıra vurdurmuş.
- Kafayı kazıtmış.
- Saçlarını kazıtmış.
- Kafasını usturaya vurdurmuş.

- Он остриг голову наголо.
- Он постригся налысо.
- Он постригся наголо.
- Он постригся под ноль.
- Он побрился под ноль.

- Tom, Mary'ye kafayı taktı.
- Tom, Mary'yi kafasına taktı.
- Tom, Mary'ye abayı yaktı.

Том был одержим Мэри.

Tom çabuk kafayı bulan birisidir ve genellikle 2-3 atımlık votkadan sonra iptal olur.

Том быстро пьянеет, и обычно через две-три рюмки уже в мясо.

- Tom her gün içer.
- Tom her gün parlatır.
- Tom her gün içki içer.
- Tom her gün kafayı çeker.

Том пьёт каждый день.