Translation of "çekti" in Spanish

0.011 sec.

Examples of using "çekti" in a sentence and their spanish translations:

Parayı bankadan çekti.

Sacó el dinero del banco.

Kazağım yıkanırken çekti.

Mi suéter encogió al lavarlo.

Tom tetiği çekti.

- Tom jaló el gatillo.
- Tom apretó el gatillo.

O ipi çekti.

- Él haló la cuerda.
- Él tiró de la cuerda.

Polis tabancayı çekti.

El policía sacó el revolver.

Tom içini çekti.

Tom suspiró.

Tom kopya çekti

Tomás hizo trampa.

Tom elini çekti.

Tom retiró su mano.

Polis tabancasını çekti.

El policía sacó el revolver.

O, gömleğimi çekti.

Él jaló mi camisa.

Kamerayla resimlerimi çekti.

Me sacó una foto con su cámara.

- Tom yıllarca migren ağrısı çekti.
- Tom yıllarca migrenden çekti.

- Tom sufrió migrañas durante años.
- Tom sufrió de migrañas durante años.

Silahını çekti ve dedi :

Ella desenfundó su pistola y dijo:

Tom lambanın fişini çekti.

Tom desenchufó la lámpara.

Tom ütünün fişini çekti.

Tom desenchufó la plancha.

O bir resim çekti.

- Él sacó una foto.
- Él tomó una foto.

O bir nutuk çekti.

Él dio un discurso.

O, bizim dikkatimizi çekti.

Ella nos llamó la atención.

Konseri birçok kişiyi çekti.

Su concierto atrajo a muchas personas.

Tom belinden silahını çekti.

Tom tiró de su pistola para sacarla del cinturón.

Tom bir sandalye çekti.

Tom acercó una silla.

Tom'un fikri ilgimi çekti.

Me intriga la idea de Tom.

Bu herkesin ilgisini çekti.

Aquello intrigó a todos.

Bu detaylar dikkatimi çekti.

Estos detalles llamaron mi atención.

Tom parmağını tetikten çekti.

Tomás quitó el dedo del gatillo.

Tom filiyle şah çekti.

Tom hizo jaque con su alfil.

Dünya beni uzaklaştırmadı, yakınına çekti.

El mundo no me alejó, me acercó.

Oyun iyi bir topluluk çekti.

El juego atrajo a una gran multitud.

Onun güzel elbisesi dikkatimi çekti.

Su bello vestido me llamó la atención.

Tom Mary'ye bir silah çekti.

Tom apuntó un arma hacia Mary.

Taro bankadan 10.000 yen çekti.

Taro retiró diez mil yenes del banco.

O, hesabından 100 dolar çekti.

Retiró $100 de su cuenta.

O biyoloji sınavında kopya çekti.

Él copió en el examen de biología.

O, koalanın bir resmini çekti.

- Le hizo una foto al koala.
- Él le sacó una foto al koala.
- Él le tomó una foto al koala.

Güzel manzaranın bir resmini çekti.

- Tomó una foto del precioso paisaje.
- Tomó una fotografía del precioso paisaje.

Pantolonum onu yıkadıktan sonra çekti.

Mis vaqueros se encogieron después de lavarlos.

Onun yüksek sesi dikkatimi çekti.

Su fuerte voz llamó mi atención.

O bir şüpheliyi sorguya çekti.

Ella interrogó a un sospechoso.

Yabancı yatırımcılar paralarını ABD'den çekti.

Los inversionistas extranjeros retiraron su dinero de Estados Unidos.

Bay Kennedy hatalarımıza dikkat çekti.

El Sr. Kennedy señaló nuestros errores.

Başkan Folk öneriyi geri çekti.

El Presidente Polk retiró la oferta.

Tom jeoloji sınavında kopya çekti.

Tom hizo trampa en el examen de geología.

Tom tarih sınavında kopye çekti.

Tom hizo trampa en su prueba de historia.

Tom bir sürü fotoğraf çekti.

Tom hizo muchas fotos.

O bana el hareketi çekti.

Él me enfureció.

Sami bir martının fotoğrafını çekti.

Sami hizo una foto de una gaviota.

Proje çevrim içinde de ilgi çekti,

Luego el proyecto apareció en Internet,

Tom bankadan ne kadar para çekti?

¿Cuánto dinero sacó Tom del banco?

- Resmi kim aldı?
- Resmi kim çekti?

- ¿Quién ha sacado la foto?
- ¿Quién hizo la foto?

Tom kendi kamerasıyla bir resim çekti.

- Tom sacó una foto a su propia cámara.
- Tom hizo una foto de su propia cámara.

Onun yeni şapkası benim dikkatimi çekti.

Su nuevo sombrero captó mi atención.

Onun elbisesi partide herkesin dikkatini çekti.

Su vestido atrajo la atención de todos en la fiesta.

Polisler olay yerinin birkaç fotoğrafını çekti.

La policía tomó algunas fotos de la escena del accidente.

Bu resimleri Tom çekti, değil mi?

Tom sacó estas fotos, ¿no es así?

- Spiker dikkat çekti.
- Spiker dikkat istedi.

El anunciador pidió atención.

Tom bankadan bir miktar para çekti.

Tom retiró algo de dinero del banco.

Arkadaşının cevaplarını kopyalayarak testte kopya çekti.

Él hizo trampa en el examen, copiando las respuestas de su amigo.

Tamam, halat bizi çekti ve kanyona indik.

Bien, resistió, y bajamos al cañón.

Adam silahı alnına dayadı ve tetiği çekti.

El hombre puso el arma contra su frente y presionó el gatillo.

Tom yeni kamerasıyla eski kamerasının fotoğrafını çekti.

- Tom sacó una foto de su antigua cámara con su cámara nueva.
- Tom hizo una foto de su cámara vieja con su cámara nueva.

O, otele giden yolu bulmada sıkıntı çekti.

Él tuvo dificultad para encontrar el camino hacia el hotel.

Elimi yakaladı ve beni ikinci kata çekti.

Él tomó mi mano y me arrastró hasta el segundo piso.

Sadece senin bacağını çekti. Bu bir şaka.

Ella te ha tomado el pelo. Es una broma.

Bir fotoğrafçı, benim evimin bir fotoğrafını çekti.

- Un fotógrafo le tomó una foto a mi casa.
- Un fotógrafo sacó una foto de mi casa.

Zaman zaman can sıkıcı baş ağrısı çekti.

A veces sufría un intenso dolor de cabeza.

Onu elinden yakaladı ve onu tekneye çekti.

Ella lo agarró de la mano y lo tiró dentro del bote.

Polisler Tom'un vücudunda yanan sigaranın resimlerini çekti.

La policía tomó fotografías de las quemaduras de cigarrillos en el cuerpo de Tom.

Bu cesaret birlikleri coşkulandırdı ve kendi bayrağına çekti.

Este acto de valentía dio vigor a las tropas, quienes se unieron a su estandarte.

Fransa'nın yeni Birinci Konsolosu Napolyon Bonapart'ın dikkatine çekti

Cuando se conocieron en París, se sintieron cariñosos; Napoleón confió a Ney la delicada

Onun konuşma şekli ünlü bir yazarın dikkatini çekti.

La manera en la que habló llamó la atención de un famoso escritor.

O, planın çok paraya mal olacağına dikkat çekti.

Él señaló que el plan costaría mucho dinero.

- İş çok ilgimi çekti.
- İşi çok ilginç buldum.

- El trabajo me pareció muy interesante.
- Encontré muy interesante el trabajo.

Bir kamyonun geçmesine izin vermek için kenara çekti.

- Él se corrió para darle paso al camión.
- Se echó a un lado para dejar pasar a un camión.

Tom of çekti. Son günlerde başına gelmeyen kalmamıştı.

Tom suspiró. Muchas cosas le pasaron últimamente.

Tom yeni gömleğini yıkadığında çekti ve şimdi uymuyor.

La camisa nueva de Tom encogió cuando la lavó y ahora no le vale.

- Tom maça kraliçesini kaldırdı.
- Tom maça kızı çekti.

Tom levantó la reina de picas.

Birçoğu sömürgecilik altında uzun süre baskı ve zorluktan çekti.

Muchos han sufrido largamente opresión y privaciones bajo el dominio del colonialismo.

Jim, benim kompozisyonumda bazı dil bilgisi hatalarına dikkat çekti.

Jim me ha señalado algunos errores gramaticales en la redacción.

Tom yataktan çarşafları çekti ve onları çamaşır makinesine koydu.

Tom sacó las sábanas de la cama y las puso en el lavarropas.

Tom bir araba satın almak için bankadan kredi çekti.

Tom pidió un préstamo para poder comprarse un coche.

Üçüncü yörüngede Anders, tarihin en dikkat çekici fotoğraflarından birini çekti.

En la tercera órbita, Anders capturó una de las fotos más notables de la historia.

Hatta bu konuyu geliştirip Dünya'nın bütün sokaklarının fotoğraflarını bile çekti.

Incluso desarrolló este tema y tomó fotos de todas las calles de la Tierra.

Babam odadan ayrıldığında küçük kız kardeşim bana el hareketi çekti.

Cuando mi padre se marchó de la habitación, ¡mi hermana me hizo un gesto grosero levantando el dedo medio!

Tom bir yürüyüş için gitti ve gördüğü şeylerin resimlerini çekti.

Tom salió a caminar y tomó fotos de las cosas que vio.

Tom bongosunu çalmaya başlar başlamaz çocuklardan oluşan bir kalabalığı çekti.

Tom atrajo a una multitud de niños tan pronto como comenzó a tocar sus bongos.

Dünya'nın bütün sokaklarını, her sokakta bulanan evlerin fotoğraflarını tek tek çekti.

Tomó fotografías de todas las calles del mundo y las casas en cada calle.

Tom Mary'nin yeni arabasının bir resmini çekti ve onu John'a gönderdi.

Tom sacó una foto del coche nuevo de Mary y se la envió a John.

- O geçinmek için zor bir zaman geçirdi.
- Geçimini sağlamakta zorluk çekti.

Pasaba fatigas para ganarse la vida.

- Tom bu resimleri ne zaman çekmiş?
- Tom bu fotoğrafları ne zaman çekti?

¿Cuándo sacó estas fotos Tom?

Baktı ki herkes ona gülen adam diyor, oda gülen adam isminde bir film çekti

Vio que todos lo llamaban el hombre que sonríe, hizo una película llamada el hombre de la habitación