Translation of "Taşıyan" in Portuguese

0.007 sec.

Examples of using "Taşıyan" in a sentence and their portuguese translations:

Virüs taşıyan yabani hayvanlarla aramızda

com animais selvagens portadores de vírus

Onu devleti yönetmeye taşıyan formülü oluşturdu

que geraram a fórmula que o levou ao governo

Ve virüsü taşıyan da bu damlacıklardır.

E estas gotículas são o que carrega o vírus.

Virüs taşıyan yabani hayvanların ortamlarından uzak durmak

evitando o ambiente de animais selvagens portadores de vírus

Kitaplar bir akıldan diğerine polen taşıyan arılardır.

Os livros são abelhas que levam o pólen de uma inteligência a outra.

Önemli bir yük taşıyan bir uçak çöle düştü.

Um avião com uma carga preciosa fez uma aterragem forçada no deserto.

Su hayati bir önem taşıyan doğal bir kaynaktır.

A água é um recurso natural de importância vital.

O film aynı adı taşıyan bir kitaba dayanır.

Esse filme se baseia no livro de mesmo nome.

Kalsiyum, insan vücudu için esas niteliği taşıyan bir mineraldir.

O cálcio é um mineral essencial para o corpo humano.