Translation of "Sıkıntısı" in Portuguese

Şu an nakit sıkıntısı çekiyorum.

Não tenho dinheiro suficiente neste momento.

Bu alanda bir su sıkıntısı var.

Há escassez de água nesta área.

Bir yerden sonra hammadde sıkıntısı çekmeye başlayacağız

Vamos começar a ter uma escassez de matérias-primas depois de algum lugar

Mühendis sıkıntısı şirketimizin gelişimine büyük dar boğaz.

A falta de engenheiros é o maior gargalo para o desenvolvimento de nossa empresa.

Ve artık her ülke hammadde sıkıntısı çekmeye başlıyacak

E agora todo país começará a sofrer com matérias-primas

- O her zaman parasızdır.
- O her zaman para sıkıntısı çeker.

Ele está sempre apertado.