Translation of "Parlıyordu" in Portuguese

0.006 sec.

Examples of using "Parlıyordu" in a sentence and their portuguese translations:

Güneş parlıyordu.

O sol brilhava.

Gözleri mutluluktan parlıyordu.

Os olhos dela brilhavam de alegria.

Mary'nin gözleri sevinçle parlıyordu.

Os olhos de Maria brilhavam de prazer.

Gökyüzünde çok sayıda yıldız parlıyordu.

Inúmeras estrelas cintilavam no céu.

Karanlıkta bir kırmızı ışık parlıyordu.

- Uma luz vermelha brilhava na escuridão.
- Uma luz vermelha estava brilhando na escuridão.

Güneş parlıyordu, yine de hava soğuktu.

O sol brilhava, mas fazia frio.