Translation of "Kasabada" in Portuguese

0.009 sec.

Examples of using "Kasabada" in a sentence and their portuguese translations:

Kasabada yeniyim.

- Eu sou novo na cidade.
- Eu sou nova na cidade.

Tom kasabada yeni.

Tom é novo na cidade.

- Küçük kasabada hayat sıkıcıdır.
- Küçük bir kasabada hayat sıkıcıdır.
- Küçük bir kasabada yaşam sıkıcıdır.

A vida numa cidade pequena é muito chata.

O, sonraki kasabada yaşıyor.

Ele mora na próxima cidade.

Küçük bir kasabada yaşıyorum.

Moro numa pequena cidade.

Bu kasabada neler oluyor?

O que está acontecendo nessa cidade?

Bu kasabada kimseyi tanımıyorum.

Eu não conheço ninguém nesta cidade.

Arkadaşın kasabada değil mi?

- Porventura o seu amigo está na cidade?
- Seu amigo não está na cidade?

Ben bir kasabada yaşıyorum.

Estou morando numa cidade.

On yıldır bu kasabada yaşıyorlar.

Eles já moram nesta cidade há dez anos.

O, kasabada bir süpermarket çalıştırır.

Ele administra um supermercado na cidade.

Ben ufak bir kasabada büyüdüm.

Eu cresci numa pequena cidade.

Kasabada en pahalı otelde kaldık.

Ficamos hospedados no hotel mais caro da cidade.

İtalya'da küçük bir kasabada doğdu.

- Ele nasceu em uma cidadezinha na Itália.
- Ele nasceu em uma pequena cidade da Itália.

Ne kadar zamandır kasabada bulunuyorsun?

Há quanto tempo você está na cidade?

Boston yakınlarındaki bir kasabada yaşıyorum.

Eu moro numa cidade perto de Boston.

Ben küçük bir kasabada büyüdüm.

- Eu cresci numa pequena cidade.
- Cresci numa pequena cidade.
- Eu cresci numa cidade pequena.
- Cresci numa cidade pequena.
- Eu cresci em uma cidade pequena.
- Cresci em uma cidade pequena.

Ben küçük bir kasabada yaşıyorum.

- Estou morando numa cidadezinha.
- Estou morando numa cidade pequena.

Küçük bir kasabada yaşamak istiyorum.

- Quero viver numa cidade pequena.
- Quero morar numa cidade pequena.

Büyükannem bu kasabada en yaşlıdır.

Minha avó é a mais velha desta cidade.

Fadıl güvenli bir kasabada yaşıyor.

Fadil vive em uma cidade segura.

Kasabada hiç park var mı?

Há parques na cidade?

Kasabada ki evler çok pahalı.

As casas são muito caras na cidade.

Nara adlı küçük bir kasabada doğdum.

Eu nasci em uma pequena cidade chamada Nara.

Bu kasabada eski bir kilise var.

- Há uma velha igreja nesta cidade.
- Há uma igreja antiga nesta cidade.

Kasabada herhangi güzel kızlar var mı?

Há garotas bonitas na cidade?

Bu kasabada bir müze var mıdır?

Há um museu nesta cidade?

Tom'un bu kasabada tanıdığı tek kişiyim.

- Sou a única pessoa que o Tom conhece nesta cidade.
- Sou a única pessoa que o Tom conhece nessa cidade.

Babalarının kasabada büyük bir ayakkabı dükkânı vardı.

O pai deles tinha uma loja grande de sapatos na cidade.

Bu küçük kasabada hiçbir şey ilginç değildir.

Nada de interessante acontece nessa cidade pequena.

Tom Boston yakınlarında küçük bir kasabada yaşıyor.

Tom mora em uma cidade pequena perto de Boston.

Tom küçük ve sakin bir kasabada büyüdü.

Tom cresceu em uma cidade insignificante.

Tom'un hayali Fransa'nın güneyinde küçük bir kasabada yaşamak.

O sonho de Tom é morar numa cidadezinha no sul da França.

Tom Boston'dan çok uzak olmayan küçük bir kasabada yaşıyor.

Tom mora numa cidadezinha não muito distante de Boston.

Tek berberi olan bir kasabada, berberi kim tıraş eder?

Em uma cidade com apenas um barbeiro, quem barbeia o barbeiro?

1965 yılından bu yana o kasabada hiçbir adam kaçırma olayı bildirilmemişti.

Nenhum rapto foi relatado naquela cidade desde 1965.

- Çok turist var kasabada.
- Şehirde birçok turist var.
- Kentte çok sayıda turist var.

Há muitos turistas na cidade.